Gazeteci, yazar ve aydın Apê Mûsa 20 Eylül 1992 tarihinde 72 yaşındayken JİTEM tarafından silahlı suikast sonucu öldürüldü. Apê Mûsa, nasıl anlatacağımı bilemediğim bir insan. Özgür bir ülke için elini her taşın altına korkusuzca koydu. Çok değerli bir insandı. Sevgi dolu yüreği kürt gençlerinin yaşamlarının kilometre taşlarına dönüştü ve ölümünden sonra hâlâ O’nun dile gelmez hüznü ve hasreti bir dağ gibi çıkar önümüze. O’na hep acı veren olaylardan, insanlardan, müstesna hatıralardan vefalı gönlü ayrılmazdı. Hep halkının yanındaydı, bir kez bile olsun onları yalnız bırakmadı. Bizim için verdiği mücadelelerle her kürt gencinin çocukluk görüntüleri, sesleri ve masumiyeti dolanıyor ayaklarımıza. Savaş ve sürgün anılarıyla, hüzünlerin ve kırık umutların eşliğinde yolcuyuz, Apê Mûsa'nın belleğinde. Anamın ülkesinde insanlık adına ne varsa tutsakken, esaretten kurtulma uğruna ne ölümler yaşadık… Bu kaçıncı isyan, bu kaçıncı yenilgi, bu kaçıncı kanayış? Ve yenile yenile öyle bilendik ki… Ve Apê Mûsa'nın mirasıyla geleceğe umutla bakıyoruz.Apê Mûsa'nın bize bıraktığı güçlü mirasla yedi renkli nehirli ülkemizin üstüne çöken karanlık elbet bir gün yırtılacak ve bin yıllık hasret kurumuş gövdesinden filizlenerek yeşil dallara dönüşecek. Çirokbejler aşkları,dengbejler unutulmuş ezgileri söyleyecek. Bu kitaptaki şahsiyetler öyle güzel şeyler yazmışlar ki insan bazen ağlamamak için kendini zor tuttuğu anlar bile yaşanıyordu. Herkesin eline sağlık. Em te ji bîr nakın Apê Mûsa