"Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden
aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
bir harfin başlattığı yangın ile söndür
beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.”
Türklere göre insan hayatı geçici olduğundan yapılarda kısa ömürlü ahşap kullanılmış. Toplumsal ve dini yapılar ise kalıcı olması gerektiğinden,sonsuzluğu temsil eden taş ve tuğla tercih edilmiş.