Orta Çağ Avrupa’sında Sosyal Yaşam
» Orta Çağ Manastır Düzeninin Rahibeler Üzerindeki Etkileri
Pınar ÜLGEN
» Geç Orta Çağ Avrupa’sının İş Adamları: Tüccarlar
Murat ÇAYLI
» Orta Çağ Avrupa’sında Fahişelik
Murat SERDAR
» Orta Çağ Avrupa’sında İçki Kültürü
Banu ÇETİN ÜNAL
» Orta Çağ Avrupa’sında Cenaze Törenleri
İsmet ABBAS
» Orta Çağ İngiltere’sinde Evlilik Kurumu
Gülnur ÖZER
» Vikinglerde Sosyal Yaşam
Halil YAVAŞ
» 1381 Büyük Köylü İsyanı
Canan KARA
» Orta Çağ Avrupa’sında Kilise ve Devletin Özel Hayata Müdahalesi
Murat HANAR
» Orta Çağ Avrupası’nda Üniversitelerde Sosyal Hayat
Özgür ÖZTÜRK
» Orta Çağ Avrupa’sında Tuvalet Kültürü
Özlem GENÇ
Orta Çağ, Karanlık nitelemesinin yakışmadığı bir çağdır. Aslında Orta Çağ’ın kendisi bir Rönesans’tır. Neden mi? Cevabı çok açık. Çünkü Orta Çağ’da hiçbir şey olduğu şekliyle kalmamıştır. Bedeli ne olursa olsun bir değişime uğramıştır. Ve bu değişim de günümüze ışık tutmuştur. Özellikle de Orta Çağ Avrupa’sında kaybolursunuz. Batı Orta Çağ’ı karmaşasıyla renkleriyle sizi esir alır ve oraya hapseder. Çünkü bir yandan entrikalar, hayattan kopuşlar, sapkınlıklar, salgın hastalıklar, siyasi bölünmeler dirilişler, zenginlikler, özel yaşamlar, hırslar, kıskançlıklar… Hepsi bir aradadır. Orta Çağ Avrupa’sında hem köle ruhlu olmanın
hem de farklı düşünmenin yarattığı izleri ne tür değişimlere sebep olduklarını görmekteyiz. Orta Çağ’ı gizemli yapan unsur da üniversitelerden engizisyona kadar her türlü renge ve çizgiye sahip bir tabloya benzemesidir. Leonardo da Vinci’nin dediği gibi resmi yapılacak iki şey vardır: İnsan ve onun bakış açısı. Gerçekten de bu ikisi, oldukça değişkendir. Bu nedenle hiçbir resim, birbirine benzemez. Batı Orta Çağ’ına olan bakış açısı da öyledir. Birbirine benzemediği gibi o resmin içine girdiğiniz anda nelerle karşılaşacağınızı tahmin bile edemezsiniz. Her şey sizin bakış açınızda gizlidir.
