-Nereye?
+ Nereye mi? O gece babamın parayı gömdüğü yere.
-Demek gömmüş!
+Evet, ya... yerini unutmuş.
-Unutmuş mu?
+ Evet , unutmuş . Yirmi sene parasının nerede olduğunu bilmeyen zengin biri olarak yaşamış. Harika, değil mi? Ancak ölüm döşeğinde hatırladı
-Nasıl? Ne biçim bir masal bu?
+Hayır , gerçek bay Kont! Sonra yine aynı hayat! Bitmeyen ıstırap... Zengin olup ihtiyaç içinde kıvranmak ... Sonra ben ! Sonra birden benim elime geçti. Artık ben, bağımsız biriyim...
Bir gazete getirtti , gözleri yanarak ve yalnız okuduğu şeyi düşünmek kesin kararı ile , gazeteyi baştan sona okudu ama tek kelime aklında kalmıyordu...