“Yaptığın iyilik için amelini beğenmek övünmek ve kibre kapılmanın ne kadar tehlikeli olduğunu unutmamalısın işlenen amelin takdiri ancak ve ancak ilahidir.”
Kitap, hepimizin bir şekilde bilgi sahibi olduğu ve kıssalarının Kur'ân-ı Kerim'de Kehf sûresinde bildirildiği Ashâb-ı Kehf'in yani 7 genç ve 1 köpeğin hikayesini içeriyor.
Eser müellifi belli olmayan bir el yazmasına ait olup 1787 yılında kaleme alınmış.
Yayınevi eserin hem Osmanlıca orijinalini, hem birebir Latin harfleri çevirisini hem de günümüz Türkçesi halini yayımlamış.
Yayınevinin çok başarılı bir çalışma ortaya çıkardığını söylemeliyim.
Esere konu olan Kıssa gerçekten ibret verici ve mutlaka okunmalı.
Herkese faydalı okumalar dilerim.
Allah, Ashâb-ı Kehf'i büyük bir mucizeye mazhar kılar. Onları 309 yıl uyuttuktan sonra uyandırır. Ashâb-ı Kehf, uyandıklarında birkaç saat veya birkaç gün uyuduklarını zannederler.
Bu mucize, imanın temel esaslarından olan ba'su ba'de'l-mevtin (dirilişin) bir temsilidir. İnsanlar da bir gün tıpkı Ashâb-ı Kehf gibi ölüm uykusundan uyanacaklardır ve uyandıkları zamanki düşünceleri Ashâb-ı Kehf'inkinden farklı olmayacaktır: "Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler." (Nazi'ât Suresi, 46)
Dakyanus koyunları güderken bir levha bulur ve levhayı okuttuğunda kendisinin küfür üzere ahirete intikal edeceğini ve Tanrı'ya asi olacağını öğrenir. Bu durum karşısında titrer ve "otuz yıl kadar ibadet edip Allah'ın birliğine iman ederim niçin cehennemlik olacağım", diye söylenerek ümitsizliğe düşer. Fakat hemen ardından levhanın bulunduğu yerde sayısız bir hazine olduğunu ve hazinenin kendi nasibi olduğunu öğrenince neşelenir ve kalbine ferahlık gelir. Böylece yoldan çıkmaya başlar. Çünkü kâfir olacağına üzülmüş, fakat dünyevi zenginliğe erişeceğini öğrenmekle sevinmiştir. Bu sevinç Dakyanus'un yöneleceği istikameti göstermektedir. Gerçekten dindar olsa idi, dünyevi zenginlikten sevinç duymaması, bunun kendisine haber verilen korkunç akıbeti unutturmaması gerekirdi.
Efendimizin (sav) Kehf suresinin her cuma okunup Deccale karşı silahlanmak uyarısı ve Carl Gustav Jung'un Kehf suresine özel ihtimam gösterip tefsir etmesi hasebiyle, yeniden ilgimi celbeden bu kıssayı daha ayrıntılı incelemek için okumayı seçtiğim bu kitabın, beklentilerimi yeterince karşıladığını söyleyemeyeceğim. Belki de derin karakter analizi - psikolojik tahliller beklentisiyle yolculuğa çıktığım içindir. Yani zihnimde var olanı metne giydirme sorunsalı!
Bilmiyorum fakat açıkcası bu kitabın kıssayı bilenler veya ilahiyat ilimlerine biraz olsun haiz olan kimselere fazla bir şey katacağını düşünmüyorum.
Bununla beraber bu çalışmanın henüz Kehf kıssası ile tanışmamış kişiler veya Osmanlıcasını geliştirmek isteyenler için yeterli bir eser olduğunu, konunun mahiyetine bir solukta vakıf olabileceklerini de çalışmaya saygı açısından söylemek gerekiyor.
Keyifli okumalar efendim.
Bir Gün Veya Günün Bir Kısmına Dair: 309 Yıl
* * *
Hikâye, çok ötelerden mit ve destanlardaki kahramanlıkları anlatarak başlar. Türk hikâyesinde, İslam’ın doğuşuyla gelen esinti Arap ve Fars hikâyesinin özellikleri etkili olmuş, zenginleşmiş, farklı bir boyut kazanmıştır. Öyle ki ‘Kahramanlık’ konusunu anlatan hikâyelerdeki Alp