Aşk & İsyan
Süleyman DamaSözler ve Alıntılar
“Malı istediğime, ilmi de isteyene veririm.” Fermanı unutulmuş.
Sayfa 232Kitabı okudu
Ne yazık ki “ Namaz uykudan hayırlıdır.” Uyarsını derin uykudakiler duyamıyordu.
Sayfa 21Kitabı okudu
Başörtülü fotoğrafı ile kayıt yatıramamıştı Zeynep. Kerem olup bitenleri anlamaya çalışıyordu. Allah'ın merhametini kabul etmeyenlere, yüce yarayicibonlar için bir korku yarattı. Artık onlar ezandan, başörtüsünden, Allah'a el açıp sukredenlerden, minareden de korkuyorlardı.
Sayfa 140Kitabı okudu
Herkes dua edip Paygamberle birlikte olmayı tercih ederken bunun mümkün olması için kaç kişimiz bir bayram giyinmeyerek yerine birkaç yetimi giydirdik? İftar sofralarına bile hep varlıklı insanları çağıranlar, bu insanlar değil miydi? Fakirin halinden sadece bu mu anlaşıyordu? Zengin müslüman, zenginin sofrasında karnını biraz daha şişirirken, fakir müslüman ise yine fakirin sofrasında tevekkül ediyor. Tevekkül sanki fakirlere has bir iman şartıydı. 'Malı istediğime, ilmi de isteyene veririm.' fermanı unutulmuş Karun gibi 'Malı kendi aklım ve bilgimle kazandım.' diyecek kadar ileri gidecek varlıklar türemiş. 'Zekat, fakirin zenginin malındaki hakkıdır.' sözüne kızmayan yok mu sanırsınız. Dine küfretmesi bir gelenek hâline getirenyerleebu ülkede değil mi ?
#sayfaikiyüzotuziki
#aşkveisyan
Sayfa 232Kitabı okudu
Nefis kendi hata ve kusurlarını görmeye ve bunların doğru olmadıklarını kabul etmeye başlar. Hak ile hak olmayanı ayırmaya başlar. Tabi ki bu basit bir ayrışma değil. Kişi yasakları bilip onlardan kaçınır, emirleri yerine getirmeye çalışır; ancak istenen istikrar yoktur. Bazen harama dalar da ardindan hemen kendini kinayeak tövbe edip pişman olur.
Sayfa 129Kitabı okudu
“Evet, birilerinin terlemesi için cehennem ateşi vesile olurken birileri için de aşk ateşi vesile olur. Rabb’im nelere kadirdir.”
“Fal bakarak, baktırarak, büyük günah işleyerek şirke girenler bir türlü kopamadıkları bu alışkanlıklarına kılıfı çoktan uydurmuşlardı: ‘Biz inanmıyoruz, sadece eğlence olarak bakıyoruz.’ Eğer öyle bakılabileceği söz konusu olsaydı âlemlerin peygamberi bunu dile getirmez miydi?”