Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aşk Prensesleri de Öldürür

Muhsin İlyas Subaşı

Aşk Prensesleri de Öldürür Hakkında

Aşk Prensesleri de Öldürür konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
4 Kişi
37
Okunma
9
Beğeni
662
Görüntülenme

Hakkında

İnsan Aşk İçgüdüsünü kendisiyle birlikte getirir. Hz. Âdemin aşk için ağır bir yalnızlık ve çile yaşaması, bize aşkın ilk insanla birlikte var oluğunun işaretini sunmaktadır. Hz. Yusufun da böyle bir macera imtihanından geçmesi, aşk vakıasının bir başka örneğidir. Gerçek şu ki aşk, peygamber ile köleyi birbirinden ayırmamaktadır. Her gönülde bir değişik hasret ve macera yumağı olarak varlığını koruyarak gelmektedir. Bunun tabii sonucu olarak, aşka insanlığın tarihi boyunca çok büyük bedeller ödemiştir ve ödenmeye devam edilmektedir. Sevmenin mutluluğuna ulaşanlar yanında, acısıyla kavrulanların destanlık hikâyeleri hafızalarımızda bize bazen teselli, bazen umut, bazen de ızdırap sunar. Elinizdeki bu romanında, edebiyatımızın usta kalemi Şair ve Yazar Muhsin İlyas Subaşı, tarihin realitesiyle aşk gerçeğinin bir sultan kızında meydana getirdiği kavurucu macerayı, zamanın kalın örtüsünün altından çekip çıkararak bize anlatmaktadır... Yaşadığı umutsuz aşkına hayatıyla bedel ödeyen Büyük Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslanın kızı Melike Gevher Nesibe, ölüm döşeğinde, Ağabeyi Giyaseddin Keyhüsreve, Benim adıma öyle bir hastane yaptırasın ki; hem gönül dertlerini hem de beden dertlerini tedavi eyleye, der. Onun bu isteği, batılıların 19. Asırda ulaşabildiği eğitim, tedavi ve araştırma esasına dayanan tıp fakültesini 13. Asırda Türk kültür ve medeniyetinin bir şaheseri olarak ortaya çıkarır. Aşk Prensesleri de Öldürürde, Selçuklunun öne çıkan devlet felsefesi ile arka planındaki saklı tarafıyla sosyal ilişkilerinin arasına sıkışmış bir sultan kızının dramatik hikâyesini okuyacaksınız. Gevher Nesibenin, aşkının yüreğinde açtığı derin yarayı ve bunun tedavisi için Dünyanın İlk Tıp Fakültesini doğuracak eserine zemin hazırlayan macerasına davet ediyoruz sizi.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Basım Tarihi: Aralık 2011Yayınevi: Gencay Yayınları
ISBN: 9786056267000Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 83.7
Erkek% 16.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Muhsin İlyas Subaşı
Muhsin İlyas SubaşıYazar · 15 kitap
Muhsin İlyas Subaşı, Şair ve Yazar: 25 Temmuz 1942'de Şarkışla'da doğdu. İlkokulu doğduğu yerde,(1956), orta ve liseyi Kayseri İmam-Hatip Okulu'nda okudu. Yüksek öğrenimine İzmir'de başladı. Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsü'nde (1972) tamamladı. Bir süre gazetecilik (1961-73), ardından Kayseri’deki çeşitli liselerde öğretmenlik (1973-95) yaptı. 1995'de emekli oldu. Gazetecilik mesleğini edebiyat çalışmalarıyla birlikte sürdürdü. Lise öğrenciliği döneminde; 22 Mayıs 1963’te Kayseri’de yayın hayatına giren Kayseri Ekspres gazetesinin yayın yönetmenliğini, yüksek öğrenimi sırasında, iki gazetenin (Hakimiyet ve Yeni Sabah) Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünü yaptı (1966-73). Bir dönem, bölgesel yayın yapan Elif TV’nin Genel Müdürlüğünü (1995-95) ve İhlas Haber Ajansı (İHA)’ nın Bölge Müdürlüğü(1995-2002) görevlerini yürüttü. Şiirlerinde, Türk şirinin geleneksel motiflerinden yararlandı, çağdaş insanın bunalımlarına mistik çözümler getirdi. Muhsin İlyas Subaşı, şiirlerinde insanın kendini idrâk duygusu, yaratıcısıyla iç kontak olayı, çevreden, yani muhittin merkeze doğru bir metafizik kavrama ve yaşama arzusu ana temalardır. Bunları, günlük olaylardaki çarpıklıkları işaretle, kâinatın sonsuzluğundaki derin tefekkür arzusuyla, tarihî perspektife ulaşabilme gayretiyle beslemeye çalışır. Romanlarında da, yaşanmış hayatın toplumu uyaracak tarafını ya da yönlendirici mesajlarını ön plana almaya dikkat eder. Batı'da ağır tahribatlar yapan ve bizde de giderek olumsuz etkisi insanlığı sarsmaya başlayan inanç erozyonunun durdurulması ve hayatın yeniden inancın kuşatıcı etkisinde şekillenmesi yönünde bir çaba içerisindedir. Farklı düşüncenin zenginlik ve birbirini besleyen malzeme olması gerektiğini savunan Yazar, bunları roman tekniği içerisinde vermeye özen göstermektedir İnceleme ve araştırmalarında ise, bütün insanlığın ortak duyarlılık ve kabullerinin ipuçlarını bulma çabasındadır. Özellikle 21. asırdan itibaren teknoloji ve bilişimin hayatımızdaki etkisinin sağladığı imkânları olumsuzluklara çekmeden bunlardan faydalanmanın insanlığı birlikte yaşama ortamına götüreceğine inanmaktadır. Araştırmalarında bu dikkat noktasına büyük önem vermektedir. Yazar, son eserlerinde, Batı değerleri ve kültürü ile İslam ve Türk kültür ve değerlerinin birbirini anlama ve besleme yönünde etkin gücünü göstermiştir. Elinizdeki "Batı'daki Hz. Resul", Batı kültür ve medeniyetinin önemli temsilcilerinden düşünce adamlarının, politikacı, sanatçı ve yazarların İslam'ın Yüce Peygamberine bakışı anlatan bir eserdir. Burada Batı'daki kemikleşmiş düşmanlık duygusunun önünde, daha onurlandırıcı görüşlerin bulunduğu ilk defa böylesine derli toplu bir çalışma ile verilmektedir.