Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(1884 - 1922)

Asker İnönü

Alev Coşkun

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir gül konmuş baş ucuma, yazık değil mi bu genç yaşıma? Askerde bir şey gelirse benim başıma, garip asker yazın mezar taşıma..
Edirne, Bulgaristan tarafından işgal edilmişti. Rumeli'den sürgüne uğrayan Türklerin ve Müslümanların kafileler halinde Anadolu'ya gelişi herkeste hüzün,üzüntü ve güvensizlik duygusu yaratmıştı. Bu durum ordunun genç subayları arasında,bir isyanın dip dalgalarına da neden olmuştu.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Yunanlar, İsmet Bey'in komutasındaki birliklerin gösterdiği dayanma karşısında şaşırıp bocaladılar. Önlerine ilk kez olarak kararlı ve disiplinli bir kuvvet çıkmıştı. Türklerin diz boyu kar ve çamur içinde savundukları yerler, kendi vatanlarınının topraklarıydı... Bütün gün süren bir savaştan sonra başarılı bir karşı saldırıya kalktılar. Ertesi gün bir tuzağa düşürüldüklerini sanan Yunanlar, yenilgiyi kabul ederek geldikleri gibi hızla Bursa yolundan geri kaçtılar"
Sayfa 373Kitabı okudu
Kuşkusuz büyük asker, birikim ve deney sahibi, strateji dehası Mustafa Kemal hemen pes edecek değildi. Şevket Süreyya'nın tanımladığı gibi "Bozgunlar, belirsizlikler onun başını döndürmez. Ortada mademki bir vaziyet vardır, o halde bu vaziyetin, herhalde bir çözüm yolu da olacaktır."
Sayfa 422Kitabı okudu
Savaşlar sadece iki ordunun birbiriyle kıran kırana mücadelesi değildir. Aynı zamanda ve belki de daha fazlasıyla iki ordunun komutanları arasında, çeşitli boyutlardaki psikolojik baskılar altında geçen korkunç bir hesaplaşmadır. Bu hesaplaşmada sadece askerler, tümenler, birlikler, cephane, araç gereç, silahlar değil; doğal yapılar, tepeler, dere ve ırmaklar, zaman ve psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Tüm bunların yerinde ve akılcı kullanılması gerekir. Özellikle komutanların deneyimleri, zekâ ve yetenekleri savaşın sonuçları üzerinde önemli rol oynar.
Sayfa 401Kitabı okudu
Meclisin Sahip Olduğu Yetkilerle Görevi Kabul Ediyorum Bu koşullar altında, 4 Ağustos 1921 tarihli Meclis oturumunda söz alan Mustafa Kemal şunları söyledi: "Meclisin pek sayın üyelerinin genel olarak beliren istekleri üzerine Başkomutanlığı kabul ediyorum. Ancak, bu görevi en verimli bir biçimde başarabilmek için, Meclisin sahip olduğu yetkileri, fiilen kullanmak şartıyla kabul ediyorum." Gizli oturumda, sinek uçsa duyulacak bir sessizlik olmuştu. Ardında Mustafa Kemal "Ömrüm boyunca milli egemenliğin en sadık bir kulu olduğunu millete bir kez daha gösterebilmek için, bu yetkinin üç ay gibi kısa bir süreyle sınırlandırılmasını rica ederim, "
Sayfa 435Kitabı okudu
Reklam
Milletin Emanetini Millete Vermek Tek partili sistem ve 1946 seçimleri üzerinden kendisini eleştirenlere de şu anlamlı yanıtı vermişti: "Ne olmuş, 1946'yı almış 1950'ye getirmişim. Kusurları günden güne düzeltmişim. Milletin emanetini almış, millete vermişim."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.