Aşkın Bir Noktası
M. Fatih ÇıtlakAşkın Bir Noktası Posts
You can find Aşkın Bir Noktası books, Aşkın Bir Noktası quotes and quotes, Aşkın Bir Noktası authors, Aşkın Bir Noktası reviews and reviews on 1000Kitap.
İçindeki noktadan melekler, felekler ve cümle alem görünmekte. Dıştaki alemin bütün güzellikleri senin insan benliğinde hülasa yani özet olarak bulunmakta. Dış alemde ne varsa senin içinde de aynısı var. Kainat büyük bir alem fakat alemler senin içinde dürülmüş, dercedilmiş, iç içe geçmiş. Sen küçük bir alemsin... Fakat bir manayı alarak ve o manaya yakınlaşarak, sahibinden aldıığın feyizle büyük bir alem haline geliyorsun.
Kitap okuyan ve hakîkati araştıranlar, aslında bir derdin devâsını bulmak için seyahate çıkmış kimseler gibidir.
Gerçek sözdür yârenler gördüm demez görenler
Kerâmete erenler gizli sırrı açar mı
Hz. Üftade (k.s)
İlim ehlinde tevâzu olur, aşk ehlinde ise mahviyet olur.
Tevâzu kendinde bir şey olduğunu kabullenerek karşısındaki insana övünmemek ve kendini daha aşağıda gibi göstermek demektir. Âşık ise mahviyet sâhibi olduğundan kendinde zâten bir şey görmez. Muhâtabın tevazu zannettiği şey âşıkta hiçlik makamıdır.
Hû..
Velhâsıl bir amelin yarısı nefs ve insan; yarısı da Allah için yapılmaz. Allah Teâlâ ikilik kabul etmez. Başkalarının memnuniyeti ve nefsânî hazzın mevcûdiyeti Cenâb-ı Hakk'ın feyzinden mahrum olmakla sonlanır.
Nefs, birliği kabul etmez. İki firavun bir dünyaya sığmaz fakat kırk derviş bir kilime sığar.
Tasavvuf nefse muhalefet etmektir. Insanların çoğu, nefslerine güzel gelen şeylerle avunur ve aslında kendilerine zararlı olanları tercih eder.
Ayna ol ayna! Nefsini hak ve hakikati görmeye mani olacak şekilde önüne koyma.
Ayna ol ayna! Nefsini kalbinin, ruhunun arkasına sırla.
O nefse ancak bu yakışır. O bütün siyahlığıyla, tertemiz olan ruhun ve îmânla doldurduğun kalbin arkasında sırlanır. Bütün siyahlığıyla, onların ardına saklanırsa sendeki tecellîlerin yansıması, ilâhi güzelliklerin nakışları, parlaklığı daha güzel görünür.
Baksana kâinata... Bütün kâinat kendi derecesinde bir âyine gibi hep ehadiyet ve vâhidiyet ilân etmiyor mu? Bitkisi, hayvanı, canlısı, cansızı hepsi bir âyine olmuş Hakk'ın birliğini yansıtmıyor mu? Bu canlılar ve mahlûkat arasından seçilen insan, hak ve hakikati yansıtmakta diğer mahlukattan geri kalırsa ayıp ve yazık olmaz mı? İnsana günah olarak bu kâfi gelmez mi?
Şeriat insanı sınırlamaz. İnsanlık sınırını muhafaza etmek için şeriat bahşedilmiştir. O'nu bilmek ve bulmak, kendisinin sadece kalıptan ibâret olmadığını anlayıp kalbini ve kalıbını bu aşk yolunda muhafaza etmek isteyene dosdoğru yoldur şeriat. Şeriat sayesinde kalple akıl birleşir, şeriat insanın kalıbını hayvâni kalıptan korur. Tarikat, o insan kalıbını harekete geçirir, aşkla tanıştırır fakat daima şeriata riayet eder.
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammed'siz muhabbetten ne hâsıl ?