Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aşkın Hüzünlü Kentleri

Ümit Otan

En Beğenilen Aşkın Hüzünlü Kentleri Gönderileri

En Beğenilen Aşkın Hüzünlü Kentleri kitaplarını, en beğenilen Aşkın Hüzünlü Kentleri sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Aşkın Hüzünlü Kentleri yazarlarını, en beğenilen Aşkın Hüzünlü Kentleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hierapolis'in hemen yakınında Çürüksu vadisinde yeni yeni 'ayağa kalkan' bir kent var. Harcında 'aşk' olan bu kentin toprak altında kalan görünmeyen yüzünde kim bilir daha ne çok öykü yatıyor.
Sayfa 5 - agorakitaplığıKitabı okudu
"On iki Ada', Osmanhıların adalarda uyguladığı özel bir yönetim şekliyle ilgili, yani adaların sayısıyla ilgili değil. 12'li denen bu sisteme göre her 'on hane' birer temsilci çıkarıyor, bu temsilciler de aralarından bölgeyi yönetecek 12 kişilik bir ihtiyar heyeti seçiyorlar. 'On iki ada' adı önce Türkçe'den Yunanca'ya, ardından bütün Batı dillerine aynen çevriliyor.
Sayfa 32 - agorakitaplığıKitabı okudu
Reklam
İspanya, onca acının, hüznün, gözyaşının üzerine sanati, kültürü, aşkı, heyecanı ve ruhunu koymayı başarmış. Çingenelerin 15. yüzyılda ülkeye taşıdıkları müzik ve dans, flamenkoyla ritmini bulmuş. Bu öyle bir ritim ki, bedeninizi başka dünyalara taşıyor. Yere hızla vuran topuk sesleri, kalp çarpıntınız oluyor. Bazen hüznün, bazen trajedinin, bazen de sevincin, şehvetin girdabına kapılıveriyorsunuz.
Sayfa 14 - AgorakitaplığıKitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Aşkın Hüzünlü Kentleri kitabına Kadıköy’de gezerken hiç alakam olmayan bir kitapçıdan denk geldim. Kapağındaki çok güzel gül kurusu rengi çok hoşuma gidince kitapla ilgilenmeye başladım, çünkü ismi de güzel gelmişti. Burada kimsenin okumadığından da anlaşılacak ki bunlar dışında çok merak edilecek bir kitap değil. Yazar gezdiği gördüğü kentleri biraz edebileştirerek olabildiğince nesnel bir şekilde anlatmaya çalışmak demek istesem de çok bir nesnellik göremedim. Daha çok kendi notlarını toparlamış güzel bir kapak kendisine anı olarak kitap bastırayım demiş gibi. Ama iyi tarafından bakılacak olursa size bahsedilen kentlerin –ki bu kentler hem ülkemizden hem de başka ülkelerden kentler- özellikleri anlatılırken ilgi çekici bir hava yakalanmış. Yani belki bu kitabı okuyup aa, evet bende bu kente seyahat edebilirim/etmeliyim diyebilirsiniz. İyi okumalar.
Aşkın Hüzünlü Kentleri
Aşkın Hüzünlü KentleriÜmit Otan · Agora Kitaplığı · 20122 okunma
“ Yeniden, daha doğrusu her zaman bu toprağa olan bağlılığımı duyuyorum... Bu meltem, bu renkler, bu sıcaklık, bu ışık onları geride bırakmayı güçleştiriyor. Ayrılış saatini durmadan geriye atmaya zorluyor insanı. Bir güz dirilişi duygusu bu. Gözlerim onlarla dolu: Başka bir şeye yer yok gözlerimde...”
Sayfa 59 - agorakitaplığıKitabı okudu
Sormadan edemiyor insan: Son yıllarında yoksulluktan kıvrım kıvrım kıvranan, yakın dostlarına biraz borç vermeleri için, “Bana yardım eder miydiniz? Oh, lütfen ediniz..." diye neredeyse yalvaran mektuplar yazmak zorunda kalan; o fırtınalı kış öğleden sonrasında soğuk bedenini toprağa verecek kimsecikleri bulunmayan kişiyle, bugün neredeyse her şeye damgasını vuran, doğduğu ve süründüğü kentleri ihya eden aynı kişi miydi? İşin komiği, bugün Mozart'ı yere göğe sığdıramayanlar nerede yattığını bilmiyorlar. O kadar araştırdılar, nerede yattığını bulamadılar. Viyana Merkez Mezarlığı'nda sembolik bir mezar yaptırmışlar. Mezar taşına dirseğini dayamış 'mahzun çocuk' tasvirinin de yer aldığı ‘sembolik mezar’ını çiçeklerle bezemişler. Ne tuhal değil mi? Yaşarken yüzüne bakmayanlar şimdi peşinde koşuyor, ama bulamıyorlar. O bir yerlerden bizi gözetliyor ve muzipçe gülücükler saçıyormuş gibi geliyor insana.
Sayfa 80 - agorakitaplığıKitabı okudu
Reklam
İspanyollara göre sanat, Hemingway’e göreyse bir ölümsüzlük oyunu boğa güreşleri.
Sayfa 9 - agorakitaplığıKitabı okudu
Engizisyon da o topraklarda doğmuştu, en büyük direnişlerin tarihi de orada yazılmıştı. O topraklar, Kraliçe Izabel'in soykırımına da sahne olmuş, gericiliğe, faşizme ölümüne' başkaldırıya da. Francisco Franco'ların karanlığı da, Cervantes'lerin, Velazquez'lerin, Picasso'ların, Dali'lerin aydınlığı da o topraklara vurmuştu...
Sayfa 7 - agorakitaplığıKitabı okudu
“Anlamadığım bir büyücülük törenine katılmış gibiyim. Bunun bende ruhsal bir bunalım yaratacağını biliyorum, ama sonuçlarının ne olacağını kestiremiyorum; sanki hiç düşünmeden atmışım kendimi bu yaşantıya; sanki ölülere meydan okumak için yapmışım bunu... Ama dönmek için çok geç artık. Çark dönmeye başlamış bir kere. Körfezin öbür yakasından birinin durmadan ve amansızca sardığı bir iplikle bağlıyım bu kıyıya."
Sayfa 57 - agorakitaplığıKitabı okudu