Alman asıllı ve ölümüne kadar koruduğu eşsiz güzelliği ile tanınan Hafse Sultan bütün imparatorluğun içinde Yavuz Sultan Selim'den hiç korkmaması ile ün yapmıştı. Bu "azgın aslanı"ı avucunun içine almayı başarmıştı. Nitekim Selim de bunu ünlü misralarında pek güzel anlatmıştı:
Şîrler bile pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek.
Savaş kararı kendilerine iletilen imparatorluğun her paşası, kendi bölgesindeki silahlı kuvvetlerin savaşa katılacaklarını belirtmek üzere kendi atının kuyruğunu keser ve saraya gönderirdi.