Askıya Alınmış Tutku
Marguerite DurasAskıya Alınmış Tutku Gönderileri
Askıya Alınmış Tutku kitaplarını, Askıya Alınmış Tutku sözleri ve alıntılarını, Askıya Alınmış Tutku yazarlarını, Askıya Alınmış Tutku yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neler okursunuz?
Ve tabii ki, her zaman yanımda olan kitaplar vardır: Moby Dick, Niteliksiz Adam, İncil. Jean-Jacques Rousseau'yu ve Jules Renard'ı yeniden okumakla meşgulüm. Büyük yazarların günlükleri, tüm bir yaşamın ve tüm bir dönemin özetleri olarak olağanüstü, düzensiz, anlatım yapılarının zorlamalarına tabi olmayan okumalar sunuyor.
Peki siz nasıl okuyorsunuz?
Ben geceleri okurum, sabah üçe, dörde kadar: Karanlık, insanı sarmalayan karanlık, kitapla aramızda kurulan mutlak tutkuya çok şey ekliyor. Siz de öyle düşünmez misiniz? Gün ışığı yoğunlukları bir biçimde dağıtıyor.
Bir sonla "biten" hikayelerden her zaman kaçındım.
Sizi yazmaya iten nedenler neler?
Aciliyetini hissettiğim ama tam olarak gerçekleştirme gücüne sahip olmadığım bir şeyi beyaz bir sayfa üzerinde var etme ihtiyacı.
Tesadüfe inanır mısınız?
Kendimi büyük oyunun bir parçası olarak hissetmeyi severim: Kontrol etme kapasitesine sahip olmamak ama olayların seyrini öngörebilmek. İnsanların huzursuzluğu da buradan doğuyor sanırım, istedikleri seviyede olmadıklarının, kendi hayatlarının hakemleri olmadıklarının trajik bilincinden.
Tanrı'ya inanır mısınız?
Bir tanrı varsa, onun sadece içimizde olduğunu düşünmek, çevremizi saran tek şey boşluk olduğunda problemi çözmeye yardımcı olmuyor. Tanrı'ya inanmamak da bir değişmez ilke değil. Hiç inanmamanın mümkün olduğundan da şüphe ediyorum. Her türlü anlamı, hayatımızın büyük tutkularının sonsuzluğunu ortadan kaldırmak olurdu bu. Her şey kendi sonunu kendi içinde barındırır ve sonuçlardan mahrum olurdu. Zaten, insanlığın geleceğinin tam da bu olacağını da dışlayamayız.
Gazeteciliğin işlevi ne olmalı?
Başka türlü kimsenin fark etmeyeceği olaylar hakkında bir kamuoyu yaratmak.
Ben mesleki bir nesnelliğin var olabileceğine inanmıyorum: Net bir "duruş alma"yı tercih ediyorum. Bir tür ahlaki duruş. Bir yazarın, kendi kitaplarında kolayca vazgeçebileceği bir duruş.
Bugün annenizden ne kaldı geriye?
Deliliği bende sonsuza kadar devam edecek bir iz bıraktı. Karamsarlığı da. Hepimizi yok edecek bir savaş, bir doğal afet beklentisi içinde yaşıyordu daima. Evlerimizin her birinde bir sığınak duygusu yarattı, köylülere özgü bu güçlü ev duygusunu bana da geçirmeyi başardı.
Annenize dair başka ne anılarınız var?
Olağanüstü bir masal anlatıcısıydı. Hayatımda onca şey, onca kitap, onca konuşma unuttum ama akşam bizi yatırırken, o ölgün sesiyle anlattığı bazı öyküleri hiç unutmadım. Sanırım bize asıl ait olan şeyler, tam olarak da burada saklanıyor: Edilmiş sözlerde, ağızdan çıktığı gibi.
Nasıl bir kadındı?
Taşkın mizaçlı, çılgın, yalnızca annelerin olmayı bildiği gibi. Bir insanın hayatında sanırım yalnızca anne, karşımıza çıkabilecek en tuhaf , en öngörülemez, en ele geçirilemez varlıktır. Uzun boylu, sert bir kadındı ama sürdürdüğümüz o sefıl hayatın tüm yanlarından bizi korumaya her zaman hazırdı.