Uydurulmuş rivayetlerin, uydurulmuş dinlerin, saltanatlara kapıkulu edilmiş ritüellerin, meleklerin cinsiyeti üstüne tartışan Bizans dindarlarının yanından arızalı bir rüzgâr gibi geçerim. Bir “Hayatı Kullanma Kılavuzu”nun aşkında sokaklara, caddelere, batan güneşe, kızaran sabaha, küçük kız çocuklarının saçında uçuşan kurdelelere bakarım. Olan biteni fark edebilenler için çok işaretler, ayetler asılıdır gerçekten bu hayatın surlarında, bilirim...