Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Asrımızın Yesakı

Ziyaeddin El Kudsi

Asrımızın Yesakı Hakkında

Asrımızın Yesakı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Tarihe bakıldığında İslam şeriatini tatbik ettikleri dönemlerde müslümanların uzun bir zaman müslüman ülkelerde hakimiyetleri görülür. İşte İslamın hakim olduğu bu dönemlerde müslümanlar aziz ve kerim idiler. Bu özellikleri sebebiyle Allah (c.c)nün ve kendilerinin düşmanlarını korkutuyorlardı. Müslümanların bu heybetli durumu, İslam düşmanı ve batının kuyrukları olan şimdiki sefih idareciler gelinceye kadar sürdü. Bu kimseler (Allah onları yok etsin) İslam ümmetinin gafil, çocuklarının ise İslam konusunda cahil oldukları bir zamanda başa geçtiler. Bu sefih idareciler, hayırlı olanı alçak olanla değiştirdiler. Allah (c.c)nün şeriatini bir kenara atıp yerine adi ve küfür olan beşeri kanunları uygulamaya koydular. Tıpkı, Tatarların müslüman ülkelerine hakim oldukları zaman, kralları Cengiz Hanın Yesakını uyguladığı gibi... Cengiz Han, Tatarların kralı Onkhanı yenmiş ve Doğu ülkelerinde bir devlet kurarak o devlet için Tevrat, İncil, Kuran ve kendi kıt aklının ürünü olan kanunlar yapmıştı. Bu kanunlara ise Yasa veya Yesak ismini vermişti. Üstelik Cengiz Han, hiç bir dine de bağlı değildi. Şu bir gerçek ki; her zamanın bir devleti ve her zamanın adamları vardır. Yine her kavme bir miras ve o mirası alacak mirasçıları vardır. İşte bu özelliği şu günümüzde de görmek mümkün. Zira bir zamanlar müslümanlara ait olan diyarlarda bugün, bir takım tagutlar gerek krallık, gerek cumhuriyet ve gerekse emirlik sistemleriyle insanları idare etmekte ve asrın bu çirkin tagutları beşeri mahreçli kanunları (yesakları) insanlara uygulamakta, onları bu kanunlara ve asrımızın yesaklarına (anayasalarına) boyun eğdirmektedirler. İnsanlar da bu asrımızın yesağına ve beşeri kanunlara tabi olarak, boyun eğerek, rıza göstererek, muhakeme olarak ona ibadet etmektedir. Fakat ne yazık ki bu kanunların insanlara tatbik edildiği süre içinde yeryüzünde fesad çoğalmış ve İslamın bütün kaide, ilke ve kanunları yok edilmiştir. Yine bu kanunlar, İslam dininin koruma altına aldığı din, ırz, neseb, akıl, kan ve malı yok etmiş ve de yok etmektedir. İşte bu kitab asrımızın yesakını, yesakın ayaklar altına aldığı değerlerin neler olduğunu, asrımızın bu yesakından nasıl korunulacağını ve bu konuda daha bir çok meseleyi delillendirerek gözler önüne bir nasihat olarak ortaya koyuyor! Ey nasihat edilen kimse! Bu nasihatlara kulak ver. Bu nasihatleri dikkatle oku ve gerek dünyanı ve ahiretini kaybedecek ameller işlemekten kendini sakındır..
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 40 dk.Sayfa Sayısı: 341Basım Tarihi: 1994Yayınevi: Hak Yayınevi
Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 33.3
Erkek% 66.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ziyaeddin El Kudsi
Ziyaeddin El KudsiYazar · 10 kitap
Ziyaeddin Abdullah İbn Abdulkerim El-Kudsi 1937 yılında Kudüs'te doğmuştur. Onbeş yaşında iken Kur'an hafızı olmuş, o zamanlar Filistin'de bulunan akaid, hadis, fıkıh ve tefsir alimlerinden ders almıştır. Mısır'a giderek İslami ilmini orada tamamladıktan sonra Filistin'e geri dönmüştür. Bu arada birkaç defa da hapse girmiştir. İhvan-ı Müslimin cemaatine bağlıydı. Fakat İhvan-ı Müslim'inde akide konusunda birtakım bozukluklar olduğunu görmüş ve onların sahip oldukları akidenin sapık ve yanlış olduğunu ilan ederek bu cemaatten ayrılmıştır. İhvan-ı Müslimin'in akidesinin temelini oluşturan ve Hasan El-Hudaybi'ye nispet edilen "Duatun La Kuda" İnanç Sorunları adı altında türkçeye çevrilmiştir. Kitapta savunulan fikirlerin yanlış olduğunu Kur'an, sünnet ve müctehidlerin sözlerinden aldığı delillerle ispat eden bir reddiye yazmıştır. İhvan-ı Müslim'in cemaatine bağlı olanlar, kendilerinin fikirlerini kabul etmediği için ona iftiralar atmışlar, sapık olduğu açıkça belli olan Tekfir vel-Hicre gibi bir cemaate bağlı olduğu fikrini yayarak, halkın onun kitaplarını okumasını engellemeye çalışmışlardır.