Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atası Türk Atatürk

Şükrü Kuleyin

Atası Türk Atatürk Gönderileri

Atası Türk Atatürk kitaplarını, Atası Türk Atatürk sözleri ve alıntılarını, Atası Türk Atatürk yazarlarını, Atası Türk Atatürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
250 syf.
9/10 puan verdi
Günümüzde politize edilmemiş tarih kitabı bulmak zor. Böyle bir kitap arayışındayken daha önce önerilerini okuyup beğendiğim
Harun Çelik
Harun Çelik
’in tarih okumaları için öneri verdiği videosuna denk gelip edindiğim bir kitap bu.
Şükrü Kuleyin
Şükrü Kuleyin
siyasetçi ve iş adamı kimlikleri yanında yazar, araştırmacı ve tarihçi kimliği de bulunmakta. Kendisine dünya görüşü sorulduğunda ‘Atatürkçülük noktasında bir Türk milliyetçisiyim’ diyor. Bunların yanında kitabında kimi ele alırsa alsın onun bir insan olduğu gerçeğini hiçbir zaman unutmamış, ismi geçen şahsiyetlere değer verip yaşanılanları o anın şartlarıyla düşünmemizi istemiş. Kitabın sonlarında Kurtuluş Mücadelesi vermiş ve unutulmuş birçok kahramanımızı hayırla yâd ettiği için ayrı mutlu oldum. Bu kitabında da, okuyup notlar aldığı tarih kitaplarından kesitler sunuyor. Atatürk’ü bir insan olarak ele almış, bir annenin çocuğu, eş, vatandaş, siyasetçi, kurucu, manevi baba… Daha sayamadığım bir çok konuda akıcı, anlaşılır, keyifli, akademik kaygıdan uzak bir dille sunulmuş bir çok başlık okudum. Her kesime hitap edebilmesi nispetinde, tarih okumaları sevmeyen ya da zorlanan okurlar faydalanabilirler. “İşte benim liderim. Senin kıymetini bilmeyenler bana göre nankördür. Bu günlere gelmemizde büyük gayret ve hizmetleri olanları, her daim bir daha rahmet ve minnetle anıyorum. O bu millete bir ruh verdi.” Sf.185
Atası Türk Atatürk
Atası Türk AtatürkŞükrü Kuleyin · HS Yayıncılık · 202016 okunma
“Kimin kayığına binerse onun küreğini çekenlere inat, biz hala Bandırma vapurundayız.”
Sayfa 198
Reklam
“Yeter ki; Sadece zor günlerde değil iyi günlerde de her zaman birlik olalım birbirimizi ötekileştirmeyelim..”
Sayfa 178
Doğrudur :)
“O gün bazılarının dedeleri ise ya Sakarya Meydan Savaşı’ndan kaçtı ya da İngiliz konsolosluğuna sığındı. Osmanlı’nın torunuyuz diye övünen gafiller; Osmanlı’nın kurucusunun mezarını çizmesi ile çiğneyenleri, Mustafa Kemal’in askerleri denize döktü. Doğrudur; 30 Ağustos’ta kimileri sevinir kimileri üzülür! Kimilerinin bayramı kimilerinin yasıdır.”
Sayfa 176
Düşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara’ya kadar gelecek olursa, ben bir elimde silahım, bir elimde mukaddes Türk bayrağı, Elmadağ’ına çıkacağım, orada tek başıma, son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım. Sonra da mukaddes bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım. Bu bayrak kanımı sindire sindire içerken, ben hayata veda edeceğim; Huzurunuzda buna ant içiyorum.. Ben öleyim vatan sağ olsun.”
Sayfa 174
“Kendilerine bırakılmış hazır vatanda, koktuklarına yan gelip yaslananlar, ‘Atatürk bu ülke için ne yapmış ki canım?’ diyorlar. Asıl siz söyleyin Atatürk’ün bu ülke için yapmadığı hangi fedakarlık vardır? Bu millet liderine inanırsa, elinde avucunda ne varsa verir. Bu millet eğer inanırsa, önderinin peşinden ölüme yürür.”
Sayfa 144
Reklam
“Düşman, maddi ve teknik unsurları bütün ihtimal hesaplarıyla yapar. Ancak inancınızı asla hesaplayamaz.”
Sayfa 132
“Parçalanmış bir imparatorluğun küllerinden bir cumhuriyet meşalesi yakacaksın… İçerde dışarda binlerce problem ile boğuşacaksın… Ama tüm bunlar ile meşgul iken ülkenin çocukları kendi dillerinde daha iyi anlasın diye oturup geometri kitabı yazacaksın. İşte o bu yüzden Mustafa Kemal’di, işte o bu yüzden Atatürk’tü.”
Sayfa 121
“Atatürk binalara, görkemli yapılara, ruhsuz taş duvarlara değil insana önem verirdi. Hayatının merkezinde insan ve insanın gelişimi vardı. Bir hayali gerçekleştirmek için ruhsuz binalara takılıp kalınmasını değil, inanç ve idealler ile donanmış insana önem verirdi.”
Sayfa 114
“Çocuk, biz öyle bir idare, öyle bir rejim istiyoruz ki, bu memlekette bir gün -eğer hükümdarlık aleyhinde gittikçe artan kuvvetli bir ceryanla karşılaşılırsa- padişahlığa taraftar olanlar dahi bir parti kurabilsinler…”
Sayfa 82
Reklam
“Takvim arkası sayfalardan din talim edenler, gazetelerin sadece başlıklarını okuyarak kendini strateji, ekonomi, diplomasi ve siyaset dehası sananların -ki o başlıkları da kendileri belirleyip attırıyorlar.- Atatürk’ü anlamasını beklemiyoruz.”
Sayfa 49
%100
“Evet, hayatları boyunca iki kitap okumamış, belli pozisyonlara gelince eline tutuşturulmuş birkaç özetten başka kitap ile teması olmamış insanların Atatürk ile ilgili konuşurken kullandıkları dil insanın canını işte bu yüzden sıkıyor. Dile kolay 4 bin kitabı notlar alarak, çize çize okumuş bir insanı, böylesine rahat eleştirebilmek… Cehaletin en karanlık hallerinden biri bu olsa gerek.”
Sayfa 49
“Atatürk’ün sofrasında lüks ve israf yoktur. Fikirlerin özgürce ve samimiyet içerisinde tartışıldığı mütevazı sofralardı ve adeta bir okul işlevi görmüştü.”
Sayfa 31
“O bu milletin başını hiç öne eğdirmedi, o hiçbir yabancı güç karşısında da boyun eğmedi. O’nun başını mütevazı bir şekilde eğdiği ve önünde ellerini bağladığı tek bir şey vardı ve o Türk milletiydi.”
Sayfa 15
“O adam, bizlere bir kimlik vermiş, bağımsız bir vatan bırakmış, cumhuriyetin eşit ve özgür vatandaşları olmamızı sağlamıştı. Evet, o adam ve o adamın mücadele arkadaşlarına çok, hem de çok şey borçluyduk.”
Sayfa 10 - Önsöz
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.