Bu iş için ona para vermişler,Mustafa Kemal’in memlekete kötülük eden fena bir adam olduğunu söylemişlerdi.
Kendisi onu tanımıyordu.
Gazi: “Peki ama, dedi,tanımadığın bir adamı nasıl vurursun?
Ya başka birisine ateş etseydin?”
Adam, ateş etmeden önce Mustafa Kemal’i kendisine göstereceklerini söyledi.
Bunun üzerine Gazi, tabancasını çıkararak adama verdi:
“Öyle ise,dedi,işte Mustafa Kemal benim.
Haydi al şu tabancayı da vur beni.”
Adam beyninden vurulmuşa döndü,sonra yere kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Mustafa Kemal irade zayıflığıyla değil, isteyerek içiyordu. Alkol hoşuna gider ve ona iyi gelirdi. İçtiğini kimseden gizlemez, ikiyüzlü davranmaktansa, herkesin bilmesini daha doğru bulurdu.
Yurt sevgisi, Mustafa Kemal’e iki kaynaktan geliyordu: bir yandan gençliğinden beri ülkesinin kaderi karşısında duyduğu övünç, bir yandan da yurdun, yabancılar ve beceriksiz yöneticiler elinde gitgide çökmesinden doğan bir utanç duygusu.