1930’lu yıllara gelindiğinde laik devlet yönetimi yerine oturmuş, Batı tarzı sosyo-kültürel reformlar değişen ölçülerde gerçekleştirilmiştir. Bu sıralarda Avrupalıların Türk insanını, Türk tarihini ve uygarlığını aşağılayan görüşleri ve bunun yanında Türk toprakları üzerindeki gerçek dışı iddiaları “ulusallık” anlayışının sınırlarını tekrar değiştirmiştir.