Atatürk Öncesi Ve Sonrası Kültürel Değişim

Şerafettin Yamaner

Atatürk Öncesi Ve Sonrası Kültürel Değişim Sözleri ve Alıntıları

Atatürk Öncesi Ve Sonrası Kültürel Değişim sözleri ve alıntılarını, Atatürk Öncesi Ve Sonrası Kültürel Değişim kitap alıntılarını, Atatürk Öncesi Ve Sonrası Kültürel Değişim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fıkra gibi olmuş. (:
Dil Kurumunun özleşme çalışmaları, özleştirmede aşırılığa kaçıldığı, sözcük türetmede Türkçe’nin kurallarına uyulmadığı “uydurmacılık*” yapıldığı şeklinde eleştirilere uğramıştır. *Falih Rıfkı Atay, Abdülkadir adlı bir dostunun kendisine, “Ben Asya Türklerinin çoğunun lehçelerini bilirim... Benim aklımın ermediği bir lehçe varsa, o da Türk Dil Kurumu’nun lehçesi,” dediğini yazmaktadır.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilmesi ve Türkiye diye bir ülke haline gelmesi, Avrupalılarca her zaman kavranamayacak, kabul edilemeyecek ve biraz da hazmedilemeyecek bir durum olarak görülmüştür. (Cahen, s.79)
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Sovyetler Birliği, kendi korurluğu altındaki Türklerle, Türkiye Türkleri arasında yazı aracılığı ile kurulabilecek irtibatı önlemek için, Türkiye’de Arap yazısı kullanıldığı zaman Sovyetler Birliği’ndeki Türk dillerinde Latin yazısını kullandırmış, Türkiye’de Latin harfleri kabul edildiğinde ise, bu kez de, Latin yazısı yerine Kiril yazısını kullanıma sokmuştur. (Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, ss.427-428.) 1990’lı yıllarda, dünya ve ulusların yeniden yapılanma hareketlerine paralel olarak başlayan bağımsızlık hareketleri sonucunda bağımsızlığını elde eden Azerbaycan, Latin alfabesini kabul ederek, Rusya’nın yazı aracılığı ile engellemeye çalıştığı irtibatı yeniden kurmuştur.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Karar alırken duygusal değil; yine akılcı davranan bir Atatürk.
Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal’in, Medeni Kanun’la Türk kadınına Batı kadınının bütün haklarını vermesine, onun hür ve erkekle eşit olmasını istemesine, Türk kadınının aşağılık duygusundan kurtarılması görüşünde olmasına rağmen, kadın anlayışında pek Batılı olmadığını söyler. O’nun son derece kıskanç olduğunu, hatta hanımların tırnaklarını boyamasını bile istemediğini ifade eder. Atatürk’ün —kendi ilişkilerinde— bırakınız yabancı erkekle evlenen Türk kadınını, yabancı uyruklu kadınla evlenen Türk erkeğine bile tahammül edemediğini belirtir. O’nun kendi koyduğu kanunun sonuçları ile karşılaşmak gerektiğinde; “—Bize göre değil ha, çocuklar....” diyerek kişisel duygusunu açığa vurduğunu söyler.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Türk Dil Kurumu, “bilim dilinde kullanılmakta olan yabancı dillerden alınmış terimler yerine, bütün bilimsel kavramlar için öz Türkçe terimler bulup, ya da yaratıp koymaktır” ilkesini, terim çalışmaları için ana ilke kabul etmiştir. Ancak bu ilkeye yeterince uyulmadığından, ya da sözcük türetme işleminin gelişen bilim ve tekniğin hızına yetişememesi nedeniyle, Türkçe, bu kez de, Batı kaynaklı sözcüklerin çokluğu ile karşı karşıya kalmıştır.** **Bu çokluk günümüzde de endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Örneğin; “İnternational Boxing Federation” sözcük grubu “Enternasyonel Boks Federasyonu” şeklinde Fransız aksanı ile Türkçe’ye çevrilebilmekte, “geçmişe duyulan özlem” ise “nostalji (İng. Nostalgia)” sözcüğü ile ifade edilmektedir.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Yayıldığı coğrafi alan nedeniyle hem Batı ve hem de Doğu toplumları ile ilişki sürdürmek durumunda olan Osmanlı, bu ilişkilerin sağlığı için her iki tarafın kültürleri ile de ilgilenmek zorunda kalmıştır. Osmanlı, Batının bilim, teknoloji ve kurumlarından yararlanmak isterken, tarihi geçmişi ile bağlı olduğu Doğu kültüründen de kopamayınca, bu iki kültürü birlikte yaşamış ve bu ikili kültür yapısını Cumhuriyet dönemine kadar taşımıştır.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.