Şunu hiçbir zaman aklından çıkarma: Ben ilelebet senin yanında olmayacağım. Annen, baban nasıl artık bir hatıra olarak yaşıyorlarsa yüreğinde, bir gün ben de senin için böyle bir anı olarak kalacağım. Doğanın yasası bu. Bunu hiç kimse engelleyemez. Bu nedenle yaşamında her zaman yalnız kalacağını, desteksiz kalacağını düşünerek adımını atacaksın. Sana çok yakın olanların bir bir kaybolduklarını görünce, sinirlerine, duygularına hakim olacaksın. Aksi halde sinirlerin, yüreğin bu ağır yükü kaldıramaz. Daha önce de söylemiştim. Senin hayatta en çok istediğin şeyi gerçekleştirdiğim için bilesin ki mutluyum. Güçlükleri, yalnızlıkları, ayrılıkların verdiği acıları tek başına yenmesini öğreneceksin şimdi. İlk günler bunu yapabilmekte zorluk çekeceksin. Ama sonra…..
«Dışarda hava nasıl Gökçen? 30 Ağustos'u iyi bir havada, açık bir havada kutlayabilecekler mi?»
«Zannederim kutlayabileceğiz Paşam..» dedim. İçini çekti. Derin bir nefes aldıktan sonra buruk bir acıyı yansıtan sesi ile:
«Bensiz kutlayacaklar» diye mırıldandı. Oysa o kadar isterdim ki törene katılmayı… Çocuklarımızı görmeyi, modern araç gereçle donanan ordumuzun geçişini görmeyi.. Biliyor musun Gökçen, bayrağımızı da özledim. Onun şöyle anlı şanlı dalgalanışını, göklerle bütünleşmesini...»
“Güvendiğim doktorlarla konuştum geçenlerde.. Bana çok yorulmamamı, geceleri erken yatmamı öğütlediler.. Bu mümkün mü? Beni beklemekte olan memleket işlerinden habersizmişler gibi konuşuyorlar. Yorgun insanın enerjisini, gücünü yitirmiş bir insanın bir ülkeyi yönetmesi mümkün mü? Ulusunun refahı için hamleler yapması onu daha iyi yaşam koşullarına eriştirmesi mümkün mü? Daha birçok vatan toprağı bomboş.. Daha birçok illerimiz fabrika bekliyor, demiryolu bekliyor, karayolu bekliyor, okul bekliyor, üniversite bekliyor.. Kısacası uygarlığın tüm koşullarının yerine getirilmesini bekliyor.. Bunları yapabilmek içinse geceli gündüzlü hep birlikte çalışmamız gerekiyor Gökçen.. Baştaki insanlar, baştaki insan çalışmaktan vazgeçerse, diğerleri de durur.. Bu bir kuraldır. Bu aşamada dinlenmek, halkın uzağında kalmak mümkün değildir.”
Bir keresinde Mersine birlikte gitmiştik.Öyle şatafatlı kurbanlı törenlerden hiç hoşlanmadığı için haber verilmesini istemezdi. Ona göre bir lider, o halkın içinden çıkmış olduğunu unutmamalıydı... İkidebir her gittiği yerde tören yapılmasi lideri putlaştırır ya da giderek gözden düşürebilirdi..