Atatürk'le Yaşadıklarını Anlattılar
Nazmi KalSözler ve Alıntılar
ah Atatürk..
Bir gün kendisini sinemaya davet ettim, kabul etti. O fevkalade heyecanlı günlerde Gazi'nin sinemaya geleceğini duyan halk sokakları mahşere çevirdi. İkiçeşmelik'teki Ankara sinemama çıkan yokuşun iki tarafı yüzlerce koyunla doldu. Gazi'nin otosunu görünce kurbanlar kesiliyor, halk tekbir getiriyor, kadınlar otoyu öpüyor, oto ancak elle yürütülüyordu. Ata sinemanın kapısında elimi sıktı, beraber balkona çıktık, aşağıdaki salona baktı. Bana, ''Cemil, neden hiç kadın yok?'' dedi. Ben, ''Paşam, kadınlara yalnız salı günü sinema gösteriyoruz.'' dedim. Yaverini çağırıp, ''Dışarıdaki kadınları içeri bırakın.'' dedi. Salonu dolduran kadınlar Gazi'yi alkışlamaya başladılar. Paşa sinemayı seyrederken o zaman üç yaşında olan oğlumu kucağına aldı. ''Bunun adı ne?'' dedi. ''Metin.'' dedim. Paşa, ''Teessüf ederim, neden Türk ismi, mesela Demir koymadın?'' dedi.
Sayfa 95Kitabı okudu
Jorge Blanco VILLALTA ;
Atatürk'ü bir diktatör olarak değerlendirenlere hatırlatmak istediğim bir nokta var. Eğer etkin şekilde halkının kültürü ile uğraşan, ülkesini entelektüel düzeye yükseltmek için çabalayan bir adam ille de diktatör sayılacaksa ancak hümanizm diktatörü, bir kültür diktatörü, ilericilik diktatörü ya da demokrasi diktatörü sayılabilir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Atatürk tarihi, savaşlar, birbirini öldürmeler diye anlamaz; Atatürk tarihe uygarlık açısından bakar. Bir milletin uygarlığa ne yaptığı ne katkıda bulunduğu önemlidir Atatürk için.
Sayfa 45Kitabı okudu
(27 ekim 1938) Celal Bey'le çıkıyoruz, seslendi; ''Celal Bey, geçen defa Mim Kemal Bey suyu alırken benim canım yandı, ne yapsak acaba?'' dedi. Celal Bey de; ''İzin verirseniz bu defa Mehmet Kamil Bey alsın.'' dedi. ''Ya, öyle mi yapalım, iyi olur.'' dedi. Çıkıyoruz, kapıdan yine seslendi; ''Vazgeç, yine Mim Kemal Bey alsın, gönlü kalmasın.''
Kendi canının acıması pahasına başkasının kalbini acıtmamak endişesi.
Sayfa 22 - olayı anlatan 1936-1938 yıllarında cumhurbaşkanlığı ikinci katibi selim aru.Kitabı okudu
Nazmi Kal: ''Son soru; Atatürk'ün en büyük yanı nedir?''
Fahrettin Altay: ''Atatürk'ün büyüklüğü bence devlet adamlığıdır. Zafer kazanmak esastır ama devletin idaresi daha önemlidir. Birçok büyük komutanlar zafer kazanmışlardır ama devlet adamı olamadıklarından sonunda başarısızlığa düşmüşlerdir. Devleti sağlam bir temele oturtmak lazımdır. Onun için Atatürk'ün bence en büyük eseri Cumhuriyet'i ilan etmesidir. Evet, Atatürk'ün büyüklüğü devlet adamlığıdır, komutanlığı devlet adamlığının yanında küçük kalır. Yoktan bir devlet vücuda getirdi. Hakikaten bize hasta adam diyorlardı... İmparatorluğu ölüm halinden diriltti. Bu milletin adını koydu. Bize Osmanlı milleti diyorlardı, yeni bir Türk Devleti yarattı dünyada...''
Sayfa 17Kitabı okudu
Hıfsırrahman Raşit ÖYMEN ;
Tarihte hiçbir kumandan yoktur ki harp devam ederken eğitim fikirlerini deklare etsin ve istikbale güvenle gelecek kuşakların eğitim projesini ilan etsin.
Sayfa 82Kitabı okudu