Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ten Mektuplar

Afet İnan

Atatürk'ten Mektuplar Gönderileri

Atatürk'ten Mektuplar kitaplarını, Atatürk'ten Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ten Mektuplar yazarlarını, Atatürk'ten Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
afet inanın Atatürk'e cenevreden yazdığı 28 kasım 1936 tarihli mektup.
... geldiğim günlerde nezlem devam ediyordu. Şimdi iyiyim. Önümdeki çalışma devresinin güçlüklerini yenmeye uğraşacağım. İyilik haberinizi almak benim için kuvvet menbaıdır. Siz iyi olun, benim hayatım ve çalışmam o iyilik içinde olsun, dileğim budur. Yeter ki size bir talebe ve arkadaş olayım. Bu akşam telefonla sesinizi duymak çok istedim, olmadı. Bu uzak ve yabancı diyarlarda yaşamanın acısını, sık alacağım haberler biraz olsun giderecek. Yeni Hatay devleti için de vaziyetin iyi olduğunu tahmin ediyorum. Bu meseledeki muvaffakiyet, bütün dileklerin toplandığı baştan çıkacaktır. Pek çok ellerinizden öperim. Afet
afet inanın Atatürk'e cenevreden yazdığı 1 şubat 1936 tarihli mektup.
Atatürk, Sesiniz kulaklarımda çınlıyor. Bana manen gıdanın en yükseğini veriyorsunuz. Her nevi ince düşüncelerinizin minnettarıyım. Sizin talebeniz ve fikir arkadaşınız olmaktan duyduğum zevkli çalışma hayatı içindeyim. Sıkıntımın bulutlarını 27 akşamı sıyırıp attım. 28. günü sözlerinizin önderliğinde yürüdüm. Kendim değil, fakat sizden aldığım Türk kuvveti muvaffak oldu.
Reklam
afet inanın Atatürk'e cenevreden yazdığı 15 aralık 1935 tarihli mektup.
Atatürk, ... Sizin kurduğunuz Türkiye Cumhuriyeti'ni anlatmaktan gurur duydum. İsviçre kadınları, Türk kadınlarının malik olduğu hakka gıpta ediyor. Kanunlara göre bizden çok ilerisiniz diyorlar...
afet inanın Atatürk'e cenevreden yazdığı 15 aralık 1935 tarihli mektup.
Atatürk, Yurduma kavuşmak için bir hafta kaldı. Seviniyorum. Türk olmaklığımın mutluluğu içindeyim. Türklüğü yurtdışında duymak ve duyurmak mutluluğu eşsiz.
afet inanın Atatürk'e cenevreden yazdığı 3 aralık 1935 tarihli mektup.
Atatürk, Sofradan, beni düşünerek verdiğiniz telgrafınızı dün aldım. Bana, her fırsatta cesaret vermenize bin teşekkür. Çalışmalarımın büyük gayesi size erişmek ve dolayısıyla yurduma faydalı olmaktır. Bunun mükafatını sizden aldıkça daha çok çalışmak ve layık olabilmek için uğraşıyorum.
Atatürk'in afet inana 16 ocak 1937de yazdığıdır.
Afet, Hatay üzüntüsüne, Conker'in ölümü acısı karıştı; bu acının açtığı yaranın derinliğini tahmin edersin. Ulukışla-Ankara seyahatinden sonra tekrar İstanbul'a geldim. Bu bildiğin gibi, eski sıhhiye tavsiye icabı, bu ay Ankara hakikaten çok sert. ... Sıhhatim iyidir, gözlerinden öperim. ... Senin için sıhhat ve neşeli çalışmalar dilerim. K. Atatürk
Reklam
Atatürk'ün afet inana yazdığı 4 ocak 1936 tarihli mektubudur.
Son günlerde Hatay meselesi beni çok meşgul etti, yordu, üzdü. Bir an evvel Dr. Tevfik Rüştü Aras'la görüşmek için, ani bir karar ile İstanbul'a geldim, aynı gece Aras da geldi, verdiği izahattan şimdilik sükunet buldum. Fransız Ambasadörü Ponso, Beyrut üzerinden Ankara'ya bugün vasıl olacak, Aras'ı da dün gönderdim, Ankara'da görüşme olurken, benim uzakta bulunmamı tercih ettik, icap ederse onlar gelecek veya ben Ankara'ya gideceğim. Yalnız hemşireyi beraber aldım. Sabiha geldi ve gitti. Yegane yoldaş, Ülkü, o da hasta. Aynı arkadaşlar, aynı sofra, ancak Hatay işi dil işini geri bıraktırdı. Kafam yalnız onunla meşgul. ... Göster kendini Türk Kızı, sana ilim aleminde artık Türk inan hasıl etmiştir. Hepimizin selamını alınız. K. Atatürk
Türk tarihi üzerindeki konuları yurt içinde ve dışında tanıtmanın önemli görevlerimizden olduğuna inanıyorum. Çünkü Misak-ı Milli sınırlarında kurulan bağımsız Türk devletinin medeniyet tarihindeki köklerini araştırmak ve yayınlama, Cumhuriyet'imizin temel prensibi olarak kabul edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti başkentinin her çeşit müesseseleri Ankara'da kurulmalı idi. Atatürk bunu istiyordu.
Balkan antantından önce bir fırsat çıkmış, Ruşen Eşref Ünaydın ve eşi Saliha hanım ile 1933 yılında uzun süren bir seyahate çıkmıştık. İlk gittiğimiz yer Selanik olmuş ve Atatürk'ün doğduğu evi de görmüştük. Bu evde mübadil olarak Türkiye'den gelen, dört aile oturuyordu. Bize Türk usulü reçel ikram ettiler ve evin her tarafını gezdirdiler. Yanda da iki katlı küçük bir ev vardı. Atatürk babasının ölümünden sonra burada oturduklarını söylemişti. Ankara'ya döndüğümde Atatürk'e evi gördüğüm gibi, planını çizerek anlattım. Yalnız giriş kapısı değiştirilmişti. Sonradan bu ev Yunan hükümeti tarafından Atatürk'e hediye edilmiş ve müze haline getirilmiştir.
69 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.