Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak
Ali Güler (Akademisyen)Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak Gönderileri
Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak kitaplarını, Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak yazarlarını, Atatürk'ü Ve Cumhuriyeti Anlamak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Milliyetçilik, kısaca, bir milleti meydana getiren fertlerin milletlerini sevmeleri, o milletin oluşumunu sağlayan maddi ve manevi değerleri bilmeleri, korumaları, yaşatmaları duygusu ve şuurudur.
Sayfa 169Kitabı okudu
Atatürkçülük, Türkiye Cumhuriyetinin ulusal ideolojisidir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Devlet rakı sofrasında kurulmadı!!!
"DEVLETİN RAKI SOFRASINDA KURULDUĞU" iddiasıda diğer iddialar gibi hiçbir aslı esası YOKTUR!!!!
Sayfa 53Kitabı okudu
"hâkimiyet-i milliye öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, mahvolur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar."
Sayfa 52Kitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ulus devlettir!!!
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, "merkezi millî" yani " üniter- ulus" devlettir.
Sayfa 41Kitabı okudu
Atatürk, Cumhuriyetin Onuncu Yılı Nutku'nun müsveddelerini yazarken, önce bir yerinde "beni hatırlayınız" diye yazmış ve sonra bunu silmiştir. Bu ibareler bugün Onuncu Yıl Nutku'nda yoktur. Bunu niçin silmiştir? Çünkü, bu büyük insan biliyordu ki, aziz vatan toprakları üzerinde al bayrak dalgalanıp, İstiklal Marşı söylendikçe ve kurduğu milli, laik Cumhuriyet ilelebet payidar kaldıkça unutulmayacak, gönüllerde, kafalarda ve ruhlarda yaşayacak, istikbale ışık saçacaktı...
"Atatürk karanlıkları ortadan kaldıracak tek parlak yıldız olarak düşünülmüştür."
Pakistanlı Prof. S. Razi Wasti
Maddi kültür, yani medeniyet beynelmilel olduğu için bütün insanlığın emrindedir. Ancak manevi kültür milli olduğu için onu dışardan ithal etmek mümkün değildir. Bir kültürün en önemli vasfı "milliliği"dir. Milli kültürün milliliğinin ve istiklalinin kaybolduğu bir toplumda medeniyet unsurlarının yeterli ve modern oluşu fazla bir anlam taşımaz.
Zihniyette bir değişiklik yoksa teknolojinin uygulanmasının fazla faydası olmaz.
Atatürkçü laiklik anlayışı, dinin kişinin vicdanı alanına ilişkin olduğunu, inanç ve ibadet konularını kapsadığını; dünya işlerinin ise, dünyevi iktidarlar tarafından, din kurallarına göre değil; toplumun değişen ihtiyaçlarından kaynaklanan akılcı kurallara göre yürütüleceğini kabul etmektedir.
"Atatürk Cumhuriyetini en iyi karakterize edecek nitelik onun laik karakteridir. Zira Laiklik gerçekleşmez, devamlı ve titiz bir saygı görmezse, Atatürkçü İnkilabın hedefi olan çağdaş, demokratik ve bağımsız milli Cumhuriyetin varlığı tehlikeye düşeceği gibi, bir diğer hedef olan Türk toplumunu çağdaşlaştırma çabası da iflasa uğrar ve toplumumuz yeniden Orta Çağın karanlığına gömülür."
Prof. Dr. İsmet Giritli
"Ben toprak büyütme dileklisi değilim; barış bozma alışkanlığım yoktur, ancak anlaşmaya dayanan hakkımızın isteyicisiyim. Onu almasam edemem. Büyük Meclisin kürsüsünde milletime söz verdim: Hatay'ı alacağım. Çünkü orası Türk toprağıdır. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getiremezsem onun huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim. Yenilmem, yenilsem bir dakika yaşamam."
M. Kemal Atatürk
Atatürk Türk tarihinin devamlılık ve bütünlük gösterdiği fikrini benimsemiştir. O, Hunlardan itibaren Türkiye Cumhuriyeti de dahil olmak üzere bütün Türk devletlerinin birbirlerini, zincirleme bir şekilde takip ettiği düşüncesindedir.
"Biz yabancılara karşı herhangi hasmane bir his beslemediğimiz gibi, onlarla samimi ilişkilerde bulunmak arzusundayız. Türkler bütün medeni milletlerin dostlarıdır. Maksadımız yeniden yakınlaşmak, bizi başka milletlere bağlayan bağları arttırmaktır. Memleketler çeşitlidir, fakat medeniyet birdir ve bir milletin ilerlemesi için de bu yegane medeniyete katılması lazımdır."
M. Kemal Atatürk