Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde, aydınların birçoğu tarafından dine karşı gösterilen bu olumsuz veya dine karşı tutumun kaynağında, çok yüzeysel ve haksız olarak İslâmiyeti geriliğin sebebi olduğu ve dolayısıyla onun ilkel, modası geçmiş, akıl dışı, katı ve çağ dışı siyasi, içtimai, ahlaki, hukuki her türlü kurum, kural ve değerlerin tek sorumlusu olarak görmenin rolü ve etkisi yatmaktadır.