Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk’ün Uşağı İdim

Cemal Granda

Sayfa Sayısına Göre Atatürk’ün Uşağı İdim Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Atatürk’ün Uşağı İdim sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Atatürk’ün Uşağı İdim kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk • Hoş geldiniz, diyenlere verdiği tarihi cevapta:
• Artık bu Saray Tanrı'nın yeryüzündeki gölgelerinin değil, gölge olmayan, gerçek olan milletin Sarayı'dır. Ve ben burada milletin bir ferdi, bir misafiri olarak bulunmakla bahtiyarım,• demişti.
Sayfa 15 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyet rejiminin kurulmasına rağmen herkes Atatürk'e •Paşam,• diye hitab ederdi. Beylik, paşalık kalktığı halde bu • Paşalık•, Atatürk için kalkmadı. Bu ölünceye dek sürdü.
Sayfa 20 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşten ve yurt gezilerinden artan bütün ömrü sofrada geçmiştir denilebilir. Fakat burası hiçbir zaman bir içki ve cümbüş bayalığına inmemiş, bir sohbet ve tartışma meclisi olarak kalmıştır. Eğlencenin yanı sıra en zor devlet işlerinin karara bağlandığı bir meclis olmuştur. Buna "Politikanın, aktüalitenin ziyafet sofrası.." adını takanlar yanılmamışlardır.
Sayfa 33 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
Salih Bozok:
• Paşam, şu danıştıkların içinde bazen öyleleri var ki, şaşırıyorum. Bunların görüşlerine nasıl olsa katılmayacaksın. Kararı önceden de verdiğin malum. O halde onları ne diye birer birer çağırıp karşında terletirsin?.. Atatürk, buna şöyle karşılık verdi: " Bazen hiç umulmadık adamdan ben çok şeyler öğrenmişimdir. Hiçbir kanaati hakir görmemek gerektir. Sonunda kendi fikirlerimi uygulayacak bile olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım. Bu zevkten beni kimse mahrum edemez."
Sayfa 33 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
O zamanlar Atatürk'ün, imzalarını K. Atatürk diye attığını hatırlarım. Zamanla K harfi kayboldu. Bütün dünya ve Türklük evreni onu sadece Atatürk olarak anmağa başladı.
Sayfa 38 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
"Türk dilinin sadeleşmesine , özleşmesine , yabancı sözlerden arınmasına önem verildiği günlerdeydi . «Kemal» in Arapça olduğu ve Türkçede «Kamal» diye bir söz bulunduğu ileri sürülmüş . Atatürk de bu görüşü uygun bularak Kemal yerine Kamal diye yazmağa başlamış . Bizim bundan haberimiz yok . Yine O'nu Mustafa Kemal diye biliyoruz . Müstahdem arasında polislikten emekli olmuş Kemal adlı bir de sofracı vardı . Askerliğini Köşkte hizmet ederek yapıyordu . Bir akşam sofrasında üç kadeh içkiden sonra Atatürk bize dönerek şaka şeklinde : — «Dünyada ne kadar Kemal varsa hepsi eşektir... » dedi. Sofracı Kemal şaşaladı. Ne diyeceğini bilemedi. Toparlandı. Dili tutulmuş gibiydi. Dudakları titriyordu. Gözlerini Atatürk'ün yüzünden ayıramıyordu. Hepimiz bunun altından ne çıkacak diye merakla beklerken , Atatürk , sözlerini şöyle bitirdi : — «Haaa anladım. Sen bana bakıyorsun. Sen de Kemalsin demek istiyorsun. Ben artık Kamal oldum. Kemal'­ler başının çaresine baksın...» dedi. Atatürk'ün son kartvizitinde «Kamal Atatürk » yazılıydı ve bu kartvizit, ölümüne dek değişmedi. Fakat ben bu Kamal adını hiç tutmadım. Bir türlü ısınamadım. Bu adı niye almış? Mustafa Kemal bütün harekât ve devrimlerde o zamanın insanları üzerinde etki yapmıştı. Cengâver bir insan idi. Kamal adını nereden çıkardılar bilemiyorum..."
Reklam
• Kaç para alıyorsun?• diye sordu. - • Elli lira.• - "Yarın yüz lira alırsın. Ama zaman gelecek, ben reisicumhurluktan çekileceğim. O zaman belki bu parayı alamıyacaksın. Belki beş lira alacaksın. O zaman da birbirimizi bırakmayalım.•
Sayfa 45 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
CUMHURBAŞKANLIĞI Umumî Kâtibi , Milletvekil i Ruşen Eşref Ünaydın , Atatürk'ün sofrasıdan hiç eksik olmazdı . Bir gün ölüm konusu açılmış . Atatürk , Ruşen Eşref Ünaydın'a: — «Yahu, Allah muhafaza , bir gün bana bir şey olursa bu çocukların hali ne olur?» diye bizi işaret ederek sormuş . Ruşen Eşref de şöyle demiş : — «Paşam, biz varız ya?» Atatürk , sanki bizim geleceğimizi okumuş gibi o soruyu sormuş . Bize değil villa , O'ndan sonra su bile vermediler. Yalova kaplıcalarındaki mubayaa memurluğundan 800 lirayla emekliye ayrıldım . Gördüğüm servet bundan ibaret. O da yıllarca verdiğim emeğin , çalışmamın karşılığı . Atatürk'ün ölümünden sonra vasiyetnamesi açıklandığı zaman bir ikinci vasiyetnamenin daha bulunduğu , bunda Atatürk'ün çok sevdiği hizmetçi , berber, odacı gibi özel hayatında beraber olduğu kişilere ilişkin maddeler bulunduğu , fakat sonradan bu vasiyetnamenin yok edildiği yolunda söylentiler çıkmıştı .Arkadaşlar araştırmışlar, fakat bu söylentileri doğrulayan bir ize rastlayamamışlardı . Oysa Atatürk , bizlerle çeşitli zamanlarda yaptığı konuşmalarda geleceğimizin garanti altına alınacağı yolunda sözler etmişti .Hepimizin kafasında o kayıp (?) vasiyetname hâlâ bir soru olarak kalmıştır.
‘beni görmek behemahal yüzümü görmek değildir. benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.’
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.