Ateş Hırsızları Söylencesi
Emirhan OğuzAteş Hırsızları Söylencesi Gönderileri
Ateş Hırsızları Söylencesi kitaplarını, Ateş Hırsızları Söylencesi sözleri ve alıntılarını, Ateş Hırsızları Söylencesi yazarlarını, Ateş Hırsızları Söylencesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
..
değil mi ki havada gülün kokusu
ve zeytin ağacı
ve şarap
ve ekmeğin buğusu
..
Sayfa 92 - AYRINTI ŞİİR
‘bütün öyküm bu üç sözcüğe mühürlü, öyküm bundan ibaret’
ölüme, kavgaya ve aşka inanıyorum..
Sayfa 76 - AYRINTI ŞİİR
takdirî tahfife yer yok,
azami hadden hüküm giydim…
Sayfa 72 - AYRINTI ŞİİR
gecede yıldız var ve ay öksüz bir şarkıcıdır;
uzun yoldan gelmişim…
Sayfa 67 - AYRINTI ŞİİR
mapushanelere güneş doğmuyor!..
..bir acının sevince yazgılı sesisin anne
yolumu bekleyen gözlerin
bir daha göremeyecek karda savrulan atkımı
o emekçi ellerinle saçlarımı saramayacaksın
ama üzülme
gölgemin değdiği duvarlardan
tülden bir esintiyle geçecek mayıs sabahı
gün gelecek sevinçle savurarak sigara dumanını
şarkılar söyleyecek fabrika kapılarında kardeşim
ve sen her perşembe geleceksin
ve mezarımın toprağını
hep gizleyecekler senden..
Sayfa 56 - AYRINTI ŞİİR
..
sevgisizliğe karşı direnebilmektir yaşamın öz türkçesi.
..
Sayfa 49 - AYRINTI ŞİİR
Mekân: Sağmalcılar Cezaevi / 1985
ateşten bir ırmak gibi etlerimden
damarlarıma akıyordu elektrik…
Sayfa 47 - AYRINTI ŞİİR
Gezmiş’lerden DENİZ…
…
Bu yalın ezgi aşinası olduğumuz,
hani dinlemek istediği DENİZ’in,
sorulduğunda son isteği,
karanlığı koşarken söylediğimiz,
bir yaşam şarkısı, hepimizin bildiği.
…
Aralık’85 / Sağmalcılar
Sayfa 32 - AYRINTI ŞİİR
güz bitiyor, bize de böylesi gerek
acı mı acı bir ince hüzün
uzun yağmurlar yağmış yangın yerlerine, yağmura ölüler vermişim.
En iyiler en önce ölmüştür.
"(...)
Çocuklar/ size ben
kuş ıslığı uykunuzda kara düşlerden
söz ettimse kınamayın
- ne bir şeytan uçurtmasıydı haşarı şaşkın
ne de benekli bir balonu uçuyordu dünya
insanlar ölüyordu, barışı düşünürken."
"
Bir şarkı
uzak zamanlarda yaşamış bir aşktan
bir bahçe kapısı, menteşesi düşmüş
uzak yağmurlar altında rüzgârla çarpan
bir gölge, böğürtlen çalılarının ardında
soluğunu ince bir dumanın sardığı
buğulu çatlak bir cam, kadının gözlerini
yağmur ve dumandan ayıran
çırpıntılı bir özlemle beklemek
gün ışıyınca gelecek olanı"