Aggie, ona tamamen sahip olduğunda, Jace'i daha derine almak için sırtını gerdi. Ah Tanrım, hayatında asla böyle sine leziz bir doluluk hissetmemişti.
Jace, "Çok güzelsin," diye mırıldandı, dudaklarınını onun- kine sürtüyordu. "Bedenin, beni kutsuyor."
Aggie, Jace în ona böylesine sevildiğini hissettirmeyi nasıl
Sanki; günahkâr ağzımla domu Aggie'nin iç çamaşırına memnun edeceğim yerler listesinde sırada burası var, der gi biydi. Aggie heyecanla iç geçirdi.
Evet, Jace. İşte orast. Bekleyemiyordu. Dilini klitorisinde hissetmek için sabırsızlanıyordu. Sıvıyla nemlenmiş dudaklarını sıvazlamasını. Kadınlığının içinde kıvrılmasını. Oh! Lütfen, acele et
Jace, diğer bacağında aşağıya doğru indiği sırada, kirli sa- kalı baldırının iç kısmına sertçe sürttü. Ardında bıraktığı kıza- rıklığı nazik öpücükleriyle dindirdi. Aggie soluk soluğaydı ve Jace'in dili bedeninde yukarı doğru çıkarken heyecanla kıvra- nıyordu. Jace parmağını genç kadının siyah, saten iç çamaşırı- nın lastiğinde gezdirdi. Aggie ürperdi.
Aggie'nin göğüs uçları onun ağır bakışları altında bir kez daha sertleşti. Jace, onun heyecanlı tenine dokunmadı, onu öpmedi, fakat muazzam bir huşu içinde, tüm vücudunu süzmeye ko- yuldu. O anda Aggie, kendini dünya üzerindeki en güzel ka- dın gibi hissetti. Jace, Aggie'nin sertleşmiş göğüs ucunu em- mek için başını
Adam, banknotu Aggie’nin göğüslerinin arasından geçirerek siyah, deri büstiyerinin korsesine doğru kaydırdı. Adamın parmak uçlan Aggie’nin tenine değerken, göğüs uçlan sertleşti. Bu, Aggie için tamamen alışılmadık bir tepkiydi. Müşteriler ona dokunduklarında genellikle biraz ödü kopardı. Ama bu seferki, tüm sistemlerini harekete geçirmişti. Flaş ışıklar, adamın kulağındaki küçük, gümüş halkaya çarptı. Aggie onun kulağını dişlemeyi arzulayarak, bunun yerine dilini kemirdi. Kulaklara karşı bir zaafı vardı.