Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atlas - Sayı 339 (Temmuz 2021)

Atlas Dergisi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
BOZKIR CANLILARI Doğa Koruma Merkezi’nden aldığımız bilgilere göre, Türkiye’de kaydedilmiş sürüngen ve çiftyaşar türlerinin neredeyse üçte ikisi bozkırlarda yaşıyor. Harran kertenkelesi (Acanthodactylus harranensis) ve basık burunlu kör yılan (Letheobia episcopus) dünya üzerinde yalnızca Şanlıurfa’da görülüyor. Kamuflaj ustası bozkır kuşları zamanlarının çoğunu yerde geçiriyor, bazısı uçmak yerine koşmayı tercih ediyor. Kızıl şahin ve kerkenez gibi yırtıcılar küçük memelileri, kuşları ve sürüngenleri yakalayabilmek için gökyüzünde süzülerek alanı tarıyor. Türkiye’nin en ağır kuşlarından olan ve bozkırların bayrak türlerinden toyların (Otis tarda) sayısı ise artık birkaç yüzü geçmiyor. Anadolu yaban koyunları ve ceylanların otladığı bozkırlarda, ülkemizin endemik bitki türlerinin neredeyse yüzde 80’i görülüyor. Geven, sığırkuyruğu, çalba, peygamberçiçeği, korunga, emzikotu, topuz, köygöçüren ilk göze çarpanlar... Menengiç, ahlat ve meşe gibi ağaçcık ve çalılar da görülüyor.
Ölü yakma, insanın en büyük yardımcısı ateş ile varoluşunun kaçınılmaz yazgısı ölümü birleştiren davranış biçimi.
Sayfa 92
Reklam
Günümüzde buzullar kıtaların ancak yüzde 10’unu kapsamalarına rağmen, tüm tatlı su kaynaklarının yüzde 70’ini oluşturuyorlar. Ancak küresel iklim değişiklikleri nedeniyle gün geçtikçe kayboluyorlar. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin en son raporunda, gezegenimizin ortalama yüzey sıcaklığının son yüzyılda 0.89 derece yükseldiği belirtiliyor. Bu artış, kar ve buz örtülerinde ciddi küçülmelere yol açıyor. Buna göre, buzulların yılda yaklaşık 259 milyar tonu yok oluyor.
Günümüzde buzullar kıtaların ancak yüzde 10'nunu kapsamlarına rağmen, tüm tatlı su kaynaklarının yüzde 70'ini oluşturuyorlar.
Sayfa 46
Sanılanın aksine bozkırlar, Türkiye'de bitki türü zenginliği en fazla olan ekosistemler.
Sayfa 35
ORMANDA TEK BAŞINA Afrika’nın geleneksel toplumlarının çoğu gibi Tambermalarda da genç kızların ve genç erkeklerin yetişkinliğe geçişi hem kendilerinin, hem de kabilenin hayatında büyük önem taşıyor. Zorlu bir coğrafyada yaşayan Tambermalarda bir gencin kabilenin üyesi olabilmesi için acıya dayanıklı olduğunu, kendi kendine yetebildiğini ve
Reklam
SERT DÖVÜŞ: ERKEK OLMA TÖRENİ Genç Tamberma erkeklerinin yetişkinliğe geçişte acıya dayanıklı olduklarını göstermeleri gerekiyor. Bunun için de karşılıklı olarak birbirlerine fiziksel acı verecekleri, oldukça sert bir tören düzenleniyor. Birbirlerini kırbaçlıyor, bıçaklarla birbirlerinin vücutlarına kesikler açıyorlar. Genç erkeklerin bu sırada bağırmaması, ağlamaması, gözünden tek bir damla bile yaş gelmemesi, hiçbir şekilde acı hissettiğini belli etmemesi gerekiyor. Tambermaların yaşadığı Koutammakou bölgesinde kadınlar meydanda şarkılar söyleyip sert hareketlerle dans ediyor. Danslarda bile bir mücadele ifadesi dikkat çekiyor. Bir süre sonra ortaya, ellerinde ucu kırbaçlı kalın sopalarla genç erkekler çıkıyor. Ardından kadınlar yavaş yavaş geri çekilmeye başlıyor ve sonra bir anda kıyamet kopuyor. Gençler birbirlerine nereye denk gelirse acımasızca vuruyor. Yaralamayı amaçlayan sert bir dövüş bu. Derken kadınlar, belli ki dövüşenlere nefes aldırmak için tekrar dansa başlıyor. Sonra genç erkekler şiddetle birbirlerine vurmayı sürdürüyor; kafalarından, ayaklarından, bacaklarından darbe sesleri geliyor, neredeyse ölümüne vuruyorlar. Vücutlarından kanlar akmaya başlıyor, ama hiçbiri acı çektiğini belli etmiyor, belki de gerçekten hissetmiyorlar. Bir süre sonra kadınların dansıyla durum yine sakinleşiyor. Genç erkekler bu törenden sonra kabilenin yetişkin bir üyesi olarak kabul ediliyor ve evlenebiliyor. Bunun göstergesi olarak da bizon derisinden bir başlık giyme hakkını kazanıyorlar.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.