Atomların Dansı

Marcus Chown

By Number of Pages Atomların Dansı Quotes

You can find By Number Of Pages Atomların Dansı quotes, by number of pages Atomların Dansı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Atomların ışık yaydıkları açıkça görülmektedir. Ancak yine açıkça görüldüğü üzere görülebilir ışık, kaynaklandığı atomdan binlerce kat büyüktür. Her iki gerçek de yadsınamaz. Dolayısıyla bu paradoksu çözüme kavuşturmanın tek yolu, kulağa düpedüz çılgınlık gibi gelen bir şeyi, Işığın bir atomdan hem binlerce kat büyük hem de binlerce kat küçük olduğunu kabul etmektir. Hem yayıldığını hem de belli bir yeri olduğunu. Hem bir dalga hem de bir parçacık olduğunu. Işık, boşlukta dolaştığında tıpkı durgun bir gölün üzerinde daireler çizerek yayılan su dalgaları gibi yayılır. Ancak soğrulduğunda veya bir atom tarafından yayınlandığında, tıpkı makineli tüfeğin namlusundan çıkan mini kurşunlar gibi hareket eder. Aynı anda New York'taki Times Meydanında bulunan yangın vanalarından birinin yanında durduğunuzu ve Manhattanın her yerini kaplayan bir sis bulutu gibi yayıldığınızı hayal edin. Saçma mi? Evet. Ama yine de ışık aynen böyle bir şeydir.
IŞIK NEDİR?
Atomların ışık yaydıkları açıkça görülmektedir. Ancak yine açıkça görüldüğü üzere görülebilir ışık, kaynaklandığı atomdan binlerce kat büyüktür. Her iki gerçek de yadsınamaz. Dolayısıyla bu paradoksu çözüme kavuşturmanın tek yolu, kulağa düpedüz çılgınlık gibi gelen bir şeyi, ışığın bir atomdan hem binlerce kat büyük hem de binlerce kat küçük olduğunu kabul etmektir. Hem yayıldığını hem de belli bir yeri olduğunu. Hem bir dalga hem de bir parçacık olduğunu. Işık, boşlukta dolaştığında tıpkı durgun bir gölün üzerinde daireler çizerek yayılan su dalgaları gibi yayılır. Ancak soğrulduğunda veya bir atom tarafından yayınlandığında, tıpkı makineli tüfeğin namlusundan çıkan mini kurşunlar gibi hareket eder. Aynı anda New York'taki Times Meydanında bulunan yangın vanalarından birinin yanında durduğunuzu ve Manhattan'ın her yerini kaplayan bir sis bulutu gibi yayıldığınızı hayal edin. Saçma mı? Evet. Ama yine de ışık aynen böyle bir şeydir. Işıkla ilgili çizilen dalga resmi doğrudur. Parçacık resmi de öyle. Işık, çelişkili bir biçimde hem bir dalga hem de bir parçacıktır.
Sayfa 23 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğanın gündelik deneyimlerimizde yaşayan hiçbir şeye benzemediğini fark etmişti.
Einstein, Rosen ve Podolsky tarafından olağanüstü bir şekilde ortaya konulan kuantum teorisi, bir yere kadar anlık etki saçmalığına izin vermektedir. Beraber doğan parçacıkların sonsuza dek iki ayrı parçaciktan ziyade etle tırnak gibi ayrılmaz bir parça olarak davrandıklarını ifade der Birbirlerini bilirler. Nitelikleri ayrılamaz şekilde birbirine karışmıştır veya kuantum jargonuyla ifade edecek olursak 'dolaşıktır.' Anlık etki, sonsuz hızda yolculuk eden kuantum parçacık arasında var olan bir tủr hayalet etkiye eşdeğerdir. Ancak bu düşünce Einstein' ın özel görelilik teorisinin karşısında yer alır. Göreliliğe göre saniyede 300 bin kilometre hızla yol alan ışıktan daha hızlı hareket eden hiçbir etki olamaz. Her şey üç seyin etkileşimine çıkar: üst üste binme durumu, öngörülemezlik ve açısal momentumun korunumu. İki foton üst üste binme durumuda oldukları için iki parçacığın konumu -saat yönünde-saatin aksi yönünde veya saatin aksi yönünde-saat yönünde spine sahip olup olmadıkları- bir parçacığın spini gözlemlenene kadar kesin olarak belirlenemez. Ama ölçüldüğü zaman sonuç öngörülemezdir. Yine de açısal momentumun korunumu yasası bir şekilde ikinci parçacığa, partnerinin spini hakkında bilgi vererek onun da anında ters yönde bir spini benimsemesini sağlayacak şekilde işler.
"Einstein'ın korkularının aksine, 1920'lerde diğer fizikçiler birtakım şeylerin hiçbir nedeni olmaksızın gerçekleşebileceğini öne süren kuantum fikrini benimsiyorlardı. Ancak Einstein'ın sezgileri ona daha önemli bir şey söylüyordu. Eğer salt rastlantısallık dünya tarafından kabul edilseydi, bu durum kaçırılmaz olarak daha sarsıcı sonuçlar doğururdu -ona göre o kadar sıkıntı veren sonuçlar ortaya çıkardı ki fizikçilerin kuantum fikrinden tamamen vazgeçmeleri gerekirdi. Einstein, en sonunda 1935 yılında aradığını bulmuştu. Başta iki fizikçi -Nathan Rosen ve Boris Podolsky- ile birlikte çalışarak eğer kuantum teorisi doğruysa, o zaman iki atomun Evrenin İki zıt kutbunda bile birbirlerini anında etkilemelerinin kaçınılmaz sonuçlarından biri olacağını keşfettiler."
Sayfa 29
Maddenin neden bu kadar büyük bölümünün boşluktan meydana geldiğini anlayabilmek için ilk olarak atomları bilmek gerekir. Daha önce de belirtildiği üzere her şeyin atomlardan meydana geldiği fikrini ilk olarak Yunan filozof Demokritos ortaya atmıştır. Maddenin en nihayetinde yalnızca bölünemez taneciklerden oluştuğuna dair mantık yürütmekle kalmamiş, o taneciklerin sadece sınırlı sayıda farklı türden oluştuğunu da ileri sürmüştür. Bu mikroskobik Lego parçalarını farklı şekillerde düzenleyerek bir ağaç veya bir masa veya bir insan yapmak mümkündür. Her şey bu kombinasyonlardan ortaya çıkar. Maddenin kesintisiz değil de taneli bir yapısı olduğu açıkça görülmektedir. Demokritos'a göre bunun nedeni atomların görülemeyecek veya doğrudan dokunulamayacak kadar küçük olmasıdır. Ancak Demokritos tan iki milenyum sonra bilim adamları atomlara dair dolaylı kanıtlar toplamaya başlamışlardır. Örneğin, eğer oradan oraya uçuşan kızgın bir arı sürüsü gibi çok sayıda atomdan oluşuyorsa buhar gibi bir gazın davranışının anlamlı olabileceğinin farkına vardılar.
Reklam
"Dış kabukları tamamen elektronlarla dolu olan atomlar en kararlı olanlardır. Dışarı uzanan elektronik dikenleri olmadığı için başka atomlarla birleşme arzuları da yoktur. Kendi payına düşenden hoşnutturlar.Soğuk ve uzaktırlar. Kendi başlarına tamamlanmişlardır. Ayrıca kimyanın neredeyse tamamını tanımlayan şey, atomların bu yüce tamamlanmışlık konumuna ulaşma arzusudur."
Günlük Hayatın Atomlarla İlgili Bize Söyledikleri
"...Dış kabukları tamamen elektronlarla dolu olan atomlar en kararlı olanlardır. Dışarı uzanan elektronik dikenleri olmadığı için başka atomlarla birleşme arzuları da yoktur. Kendi payına düşenden hoşnutturlar. Soğuk ve uzaktırlar. Kendi başlarına tamamlanmışlardır. Ayrıca kimyanın neredeyse tamamını tanımlayan şey, atomların bu yüce tamamlanmışlık konumuna ulaşma arzusudur."
Sayfa 58 - Alfa
1927'de Amerika'dan Clinton Davisson ve Lester Germer ve İskoçya'dan George Thomson'ın ulaştıkları büyük bir başarıydı. İşin ironik yanı Thomson'ın J. J. Thomson'ın oğlu olmasıydı. Babası elektronun bir parçacık olduğunu kanıtladığı için Nobel Ödülünü almıştı; oğluysa bu fikri çürüttüğü ve aslında elektronun bir dalga olduğunu kanıtladığı için Nobel Ödülünü alıyordu.
Sayfa 58 - Alfa BilimKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.