Tarık Buğra'nın 1956 yılında Sovyetler Birliği işgaline karşı direnen ve bu direnişleri hayatlarına mal olan Macar halkı için yazdığı tiyatro oyunudur. Macaristan yerine Mitinya, SSCB içinse Agonya adları kullanılmıştır. İsmini esir alındıkları sırada kendilerine 'çök' diye bağıran işgalci askere 'Ayakta durmak istiyorum' diyen insanlardan alır.
1956 yılında Sovyet işgaline direnen Macar halkı için yazılan bir tiyatro eseri. Bağımsızlık için direnen Macar halkının her türlü baskı ve zulümü reddetmesi, bunun için ölümü göze alması anlatılıyor. "Çök" diye emir veren askerlere karşı "ayakta durmak istiyorum" diyerek karşı durmaları, eserin en etkileyici noktalarından biri. Ancak genel anlamda çok fazla akıcı olmayan bir eser. Belki tiyatrosunu izlemek daha etkileyici olabilir.
Buğranın eserleri geçmişten, şimdiden, gelecekten bir çok şey aktarıyor bize.Gizliden mesajlar veriyor.
En basit cümlelerin bile ne kadar anlamlı olduğunu aktarıyor."Ayakta durmak istiyorum" öyle alalade bir cümle değildir karşı güçlere eğilmeden dimdik durarak kanlarıyla canlarıyla savaşılarak kurulan bir cümledir.
Kitap bir savaşın esiri olmakdan kurtulmaya çalışan insan topluluğunu anlatıyor.Içinin bazı kısımlarında aşk da var Erin ve Helen onlarda kavuşmak istedi ama savaş onları ayırdı sonunu çok anlamadığımı belirtmek isterim Guzel bir kitap iyi okumalar dilerim..
" ayakta durmak istiyorum" alelade bir cümle değildir.
İşgalci güçlere karşı eğilmeden dimdik durmanın, canıyla kanıyla mücadele etmenin cümlesidir.
Helal olsun imanı, canı, vatanı, bayrağı, özgürlüğü uğruna "ayakta durmak isteyene".