Öncelikle yazarımızla ilk defa tanıştım, kendisini sevdim diyebilirim. Bana geçirdiği hissiyat gelenekçi bir kişi. Düşünce yapısı olarak kabul ettiği belli kalıpları var gibi. Bunu bir kitaptan anlamak zor aslında ama ilk çıkarımlarımı ifade etmek istedim çünkü neden olmasın. (:
Kitaba gelirsek daha doğrusu kitap hakkındaki duygu ve düşüncelerime, bana yaptığı etkiye.. Kitabın sonunda oluşan hislerim aslında birden fazla. Üzüntü, kızgınlık, mutluluk, böyle olmasaydı hissi ama sanki gereken de olmuş gibi. Böyle tam olarak ne hissettiğimi bilmiyorum o yüzden kitap bende başarıya erişmiş görünüyor. Kitaba başlarken de sıkıcı gibi gelse de karakterleri tanıdıkça konuya ısınıyorsunuz. Kitap sıkıcı değil.
İçerik olarak ise zaten isminden de anlaşıldığı gibi baba-oğul ilişkisiyle yazar vermek istediği mesajları veriyor. Ayrı tabakalara ait olan iki gencin arkadaşlığı ile başlayan kitap, onların düşünce bakımından birbirine etkisi ve daha sonra bu fikirlerinin babaları ile olan ilişkilerinde kendilerine nasıl yön verdiğini göz önüne seriyor. İki arkadaşın benim gözlemimle sanki iyi ve kötü kavramlarına karşılık olarak var olduğunu hissettim. Birisi naifliği, kibarlığı, sevgiyi temsil ederken diğeri sert, öfkeli, sevgi gösterisinden hoşlanmayan bir genç. Her ne kadar ben bu genci kitabın başından sonuna kınamayla geçirsem de sonunda benim nazarımda aslında kötü değil ama bunu görememişim gibi geldi.
Velhasıl kelam ben beğendim, okuyacak olanlara şimdiden
Keyifli okumalar..