Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babam Ahmed Midhat Efendi

Kâmil Yazgıç

Babam Ahmed Midhat Efendi Sözleri ve Alıntıları

Babam Ahmed Midhat Efendi sözleri ve alıntılarını, Babam Ahmed Midhat Efendi kitap alıntılarını, Babam Ahmed Midhat Efendi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçine gömüldüğümü anladığım cehalet deryasında boğulmaktan kurtulmak için gözlerime yeniden birer cankurtaran gibi görünen kitaplara sarıldım.
Musa Kazım Hoca her Tanrı'nın haftasında bize niçin gelirdi? Bu sualin cevabını öğrenecek olan sevgili okuyucularım biraz müteessir olacaklardır. Çünkü hazineler kadar kıymetli ve on sene gibi uzun bir saʼyin mahsulü olan pek mühim bir eserin yani Kuran tefsirinin zamanın padişahı tarafından yakıldığını öğreneceklerdir. Evet, tam on sene Ahmed Midhat, Hoca Kazım Musa ve Mahmud Esad Efendiler çalışmışlar. Kuran tefsirini yazmışlardı.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Ahmed İhsan'la yaz günleri kotra seyahati yapardık. Bu heves bende dahi uyandı. Bir küçük kotra yaptırdım, Benim avcılık merakına bir de denizcilik ilave edildi. Ahmed İhsan'ın ağzından daima şu sözleri işitirdim: "İnsanlar yaşamak için güzel bir memleket ararlar. Dünyanın en güzel yeri İstanbul'dur. Burasının her tarafında bir başka güzellik vardır. Onun için bu latif manzaraların hepsinden istifade maksadıyla kotra denilen bu seyyar haneyi yaptırdım. Her hafta İstanbul’un bir başka semtine seyyar hanemi naklediyorum. Bunun içinde bulundukça ruhum ve kulaklarım istirahat ediyor. Âlemin dedikodusunu duymuyorum. Burada en sadık arkadaşlarım kitaplarımdır. Başlıca eğlencem de balık tutmaktır. Canlı canlı pişiririm. Afiyetle yerim.”
Sayfa 171Kitabı okudu
Hele biraz daha ileri gidip de filan mutasarrıfın ve filan valinin "icraat-ı hasene"sinden bahsedenler, gönderilen hediyeleri evlerine arabalarla taşırlardı. Çünkü o mutasarrıf veya vali, kendi hakkında yazılan bir methiyenin mukabelesini, teneke teneke yağ, bal, vesaire hediye ederek yapardı. Hülasa, bu methiyeler sayesinde, gazetecilerin evlerindeki masrafın yekûnu yarı yarıya inerdi.
Nasıl boğulmayı göze almayan insan, yüzmesini öğrenemezden, sürünmeyi ve sürülmeyi göze alamayan insan da yazmasını öğrenemez!
Hasta, ilaçtan ziyade tatlı dille tedavi edilir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
Bir gün bana: “Oğlum..." dedi, “hürriyet, ilim ve irfan sahibi olanların hakkıdır. Bilgiden evvel hürriyet isteyenler, çıkacakları yeri tayin etmeden merdiven arayanlara benzer. Merdiveni boşluğa dayayanlar, yıkılmaya mahkûmdurlar. Bilgisizlerin hürriyeti, binasız merdivene benzer. Bunun içindir ki siz hürriyet istiyorsanız, her şeyden evvel, bu zavallı milleti, onu hazmedecek kemale kavuşturmaya, yani okutmaya çalışın!"
Sayfa 148Kitabı okudu
Diyebilirim ki Midhat Paşa'yı muvaffakiyete sürükleyen en büyük sırlardan birisi de herhangi bir meselede kati kararını vermeden önce, odasının kapısındaki hademenin fikrini öğrenmeyi bile lüzumsuz saymaması, ihmal etmemesiydi.
Görebilen göz için hayat, her muhayyileden zengindir.
Ben,insanı uyutan şeyleri değil, uyandıran şeyleri severim! İleride çok uyuyacağımız için dünyada mümkün mertebe az uyumak istiyorum.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.