Ama ben konuşuyorum. Kendimle. İçimle. İçimden. Ben neden böyle konuşup duruyorum? İçimde, içimle acayip konuşuyorum. Eğer ben böyle konuşuyorsam, herkes böyle konuşuyor olabilir pekala. Ben böyle içimde onları konuşuyorsam, onlarda içinde beni konuşuyor olabilir. O halde bütün tramvay konuşuyor demektir. Tramvay konuşuyorsa metro, otobüs, dolmuş, metrobüs, tren, vapur, deniz otobüsü de konuşuyordur. Bunca yalnızlık imgesi konuşuyor diye kabul edeceksek, o halde, cami, kahvehane, pastane, cafe, postane, hapishane, lokanta, fırın, nalburiye, büfe de konuşuyordur. Hele de mahalle, sokak, cadde! Yani bütün metropol konuşuyor demektir. Bu koşuşturanlar, bu asabiler, bu yorgunlar, bu mütebessimler, bu çaresizler, bu hastalar, bu yoksullar, bu varsıllar hep konuşuyor mu yani?