"Bir zengin bir dervişe niçin bize çoktan beri
gelmiyorsun? dedi.
Derviş şöyle cevap verdi : Niçin gelmiyorsun suâli niçin geldin niye geldin? Suâlinden daha tatlıdır."
(Şibli) hazretleri cezbeye düştü, tımarhaneye gönderdiler, kapıdan girince bir çok kimseler onu görmeye koştular. Şibli sordu:
Arkadaşlar kimlersiniz? Dedi.
Onlar: «Senin dostlarınız» dediler.
Şibli yerden bir taş aldı üzerlerine hücum etti hepsi kaçtılar.
Şibli (yalancılar gelin, gelin kaçmayın dost dosttan kaçmaz onun taşından korkmaz) dedi.
Buna Dünya derler o ağzının dolusunca şöyle demektedir: Hey insanlar benim arslan gibi atılıp yakalamamdan, tutup paralamamdan sakının. Ben çok kere yüzünüze karşı gülerim bu gülüşüm sizi aldatmasın benim sözüm güldürücü, fakat işim ağlatıcıdır.
Gönül birgün bir kedere düşersen seni teselli edecek bir dost varsa mahzun olma dost felaket günlerinde lazımdır yoksa rahat günlerde dost eksik değildir.