Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Balkan Harbi Hatıratı

Yüzbaşı Osman Nuri

Balkan Harbi Hatıratı Gönderileri

Balkan Harbi Hatıratı kitaplarını, Balkan Harbi Hatıratı sözleri ve alıntılarını, Balkan Harbi Hatıratı yazarlarını, Balkan Harbi Hatıratı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece sivil halk açlık, yokluk ve soğukla mücadele etmez. Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır: "Sefinede küçük bir fırınımız bile yoktu. Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik. Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmemiz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık. Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişirtiyorduk."
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
86 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Eser Yüzbaşı Osman Nuri Bey'in Balkan Savaşı yıllarında Mesudiye zırhlısı olarak şahit olduğu olayları anlatmaktadır.Balkan savaşlarının donanmadaki iç yüzünü görebilmemize yardımcı olan bir hatırat.Bazı sözcüklerin günümüzde kullanılmaması nedeniyle yanınızda sözlük ile okumanızı tavsiye ederim.Bu sözcüklerin anlamları dipnot olarak verilirse daha faydalı olacağını düşünüyorum. #dergâhyay
Balkan Harbi Hatıratı
Balkan Harbi HatıratıYüzbaşı Osman Nuri · Dergah Yayınları · 201421 okunma
Reklam
"Teşrin-i evvelin yirmi sekizinci günü saat 1.30'da ilk ateşe başladık ve ilk barut kokusunu burada duyduk.Bu ilk koku vatan ve millet aşkıyla yanan genç kalplere adeta nur gibi akan latif bir şey.Hayatta hiç kaybolmayacak aziz ve ebedî bir rayiha idi."
"Sadece sivil halk açlık, yokluk ve soğukla mücadele etmez.Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır:Sefinede küçük bir fırınımız bile yoktu.Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik.Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmemiz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık.Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişiriyorduk."
İlk ateşe başladık ve ilk barut kokusunu burada duyduk. Bu ilk koku vatan ve millet aşkı ile yanan genç kalplere adeta nur gibi akan latif bir şey.
Sayfa 22 - dergah yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır: "Sefine de küçük bir fırınımız bile yoktu. Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik. Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmeniz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık. Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişirtiyorduk."
Sayfa 13 - dergah yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
86 syf.
·
Puan vermedi
O savaş günlerini, gemici bir subayın ilk ağzından okuyarak, gözünüzde canlandırıyorsunuz. Yaşananlardan ancak şimdi ki zamanda ibret alınıp kendimizi geliştirip, mutlaka çok güçlü olmak zorunda olduğumuzu görüyoruz. Karşınızda kim olursa olsun güçlü değilseniz bir hiçsiniz ve acı içinde bunu tecrübe edersiniz. Eski Türkçe kelimeler çok fazla bazı yerleri tam anlamak mümkün olmasa da cümleden ne demek istediği anlaşılıyor. Cumhuriyet sonrasında kuşa çevrilen yeni Türkçe böyle sorunları ortaya çıkarıyor ne yazık ki.
Balkan Harbi Hatıratı
Balkan Harbi HatıratıYüzbaşı Osman Nuri · Dergah Yayınları · 201421 okunma
86 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Balkan Harbi Hatıratı & Yüzbaşı Osman Nuri + ● 1912-913 yıllarını içeren ve özellikle Osmanlı donanmasının durumunu, Avrupa basının dönemde yazdıkları yazı ve propaganda tenkitleri çok güzel bir hatırat. Ama keşke günümüz Türkçesi ile derlenseydi daha anlaşılır ve kolay okunur olurdu. Değil mi @dergahyay . Yine de mutlaka okunmalı dediğim kısa ancak özel bir kaynak. O halde hadi okuyun! + #balkanharbihatıratı #balkanharbi #oamanlıimparatorluğu #osmanlı #yüzbaşıosmannuri #dergahyayınları #kitap #kitapokumakgüzeldir #kitaptavsiyesi #kitaptavsiyeleri #kitapönerileri #kitapönerisi #hadiokuyun #okudumbitti #bookstagram
Balkan Harbi Hatıratı
Balkan Harbi HatıratıYüzbaşı Osman Nuri · Dergah Yayınları · 201421 okunma
Hakk'a kavuşamayan Mehmetçiklerimizden çoğunun kucaklarında ve omuzlarında yaralı kardeşleri olduğu halde sahilin dik yarları altına bir sel gibi akıyorlardı. Bu müthiş manzarayı seyretmektense, Huda bilir, içinde bulunmak daha evla idi. Sahilden ise tek bir kelime - i işaret bile gelmiyordu...
Cephaneyi Tekirdağ'ın fedakar kızları siperlere kadar taşıdılar. Derin bir sükuta müstağrak olan sokaklarda ancak cephane ve su taşıyan cesur kızların pervasız koşuşmaları görülüyor...