Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Balkan Harbi Hatıratı

Yüzbaşı Osman Nuri

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Cephaneyi Tekirdağ'ın fedakar kızları siperlere kadar taşıdılar. Derin bir sükuta müstağrak olan sokaklarda ancak cephane ve su taşıyan cesur kızların pervasız koşuşmaları görülüyor...
Hakk'a kavuşamayan Mehmetçiklerimizden çoğunun kucaklarında ve omuzlarında yaralı kardeşleri olduğu halde sahilin dik yarları altına bir sel gibi akıyorlardı. Bu müthiş manzarayı seyretmektense, Huda bilir, içinde bulunmak daha evla idi. Sahilden ise tek bir kelime - i işaret bile gelmiyordu...
Reklam
İlk ateşe başladık ve ilk barut kokusunu burada duyduk. Bu ilk koku vatan ve millet aşkı ile yanan genç kalplere adeta nur gibi akan latif bir şey.
Sayfa 22 - dergah yayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Sadece sivil halk açlık, yokluk ve soğukla mücadele etmez.Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır:Sefinede küçük bir fırınımız bile yoktu.Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik.Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmemiz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık.Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişiriyorduk."
Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır: "Sefine de küçük bir fırınımız bile yoktu. Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik. Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmeniz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık. Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişirtiyorduk."
Sayfa 13 - dergah yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Sadece sivil halk açlık, yokluk ve soğukla mücadele etmez. Donanmamızın en büyük gemilerinden biri olan Mesudiye mürettebatının durumu da içler acısıdır: "Sefinede küçük bir fırınımız bile yoktu. Bütün ekmeğimizi daima dışarıdan temin etmek mecburiyetindeydik. Kaç günden beri hiçbir yerde tevakkuf etmemiz kabil olmadığından ekmeksiz kalmıştık. Peksimet dövüp kurtlarını ayıkladıktan sonra hamur haline getiriyor ve kazan önünde tekrar pişirtiyorduk."
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Teşrin-i evvelin yirmi sekizinci günü saat 1.30'da ilk ateşe başladık ve ilk barut kokusunu burada duyduk.Bu ilk koku vatan ve millet aşkıyla yanan genç kalplere adeta nur gibi akan latif bir şey.Hayatta hiç kaybolmayacak aziz ve ebedî bir rayiha idi."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.