Kitabı okurken,Sıla'nın ballı çörekleri sanki başka bir dünyaya aitmiş,bizim dünyamızda hiç olmazmış gibi geliyor insana. Bir de sıcaklığı var kafeteryalarının,keşke gerçek olsa da dilenci gibi gece gündüz orada yatsam kalksam diyorsunuz.
Kitabın içindeki hikâyeleri görünce kitaba âşık oldum resmen. Ben ki kısa hikâyelere bayılan Beyza.
Hele Kaptan'ın Galatasaray Lisesi hikâyesi'ni çok seviyorum,bir de Zeynel'le sünger avcısını.
Kitap elinize geçerse okuyun,geçmezse, mutlaka geçirin dostlar.
Kitap bana hiçbir şey katmadı. Biraz karışık bir anlatımı olmasıyla beraber, yazar farklı hayat renklerini anlatmaya çalışmış kitapta. Farklı yaşam hikayelerine dokunması güzel olsa bile kitabın ana konusu çok anlamsız kitaplastirilmaya değmeyecek basitlikteydi.