“Maalesef,” diye başladı söze. Maalesef, beyaz bir kâğıdın tam ortasına damlayan kocaman bir mürekkep lekesi gibi düştü içime. Sanki iki mememin ortasında bir yer, içine sıcak su dökülmüş çay bardağı gibi patladı, kırıkları ciğerlerime battı sanki...