Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş

Stewart Binns

Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş Gönderileri

Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş kitaplarını, Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş sözleri ve alıntılarını, Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş yazarlarını, Barbarossa ve Tarihteki En Kanlı Savaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hitler kişisel düşlerini kendi halkının kabusuna çevirdi. İkinci Dünya Savaşı'nda ölen her on Alman askerinden sekizi Doğu Cephesi'nde öldü. Hitler'in mağrur ''Bin Yıllık Reich''ı, Almanya'nın yerle bir olmuş şehirlerinin moloz ve ufunetiyle, halkının bütünüyle aşağılanmasıyla son buldu.
Reklam
Başlangıçtan itibaren Almanya'nın Führer'i, Adolf Hitler, harekâtının bir Vernichtungskrieg (imha savaşı) olması niyetindeydi. Hitler, Almanya'nın kaderini gerçekleştirmesi ve fazlasıyla nefret ettiği Yahudileri ortadan kaldırarak ''Yahudi Sorunu''nu çözmesi için Lebensraum'a (yaşam alanı) ihtiyaç duyduğuna inanıyordu. Yahudilere duyduğu tiksinti patolojikti. Yahudilerin Almanya'nın çektiklerinin sorumlusu olduğuna inanıyordu ve nefret ettiği iki ideolojinin (Sovyetler Birliği'ndeki Bolşevizm ve Avrupa ve ABD'deki sosyal demokrasi) kalbinde de Yahudilerin bulunduğuna ikna olmuş haldeydi. Harekâtı pratik bir ihtiyaca da dayanıyordu. Savaş araçlarını yürütmek için petrol gerekiyordu ve Sovyetler Birliği'nde bolca petrol vardı.
Barbarossa
Hayret verici bir zaferle sonuçlanmış, ancak korkunç bir bedel ödenerek kazanılmıştır.
Savaşlar canavarca şeylerdir, insanlığın ne kadar katı yürekli olabildiğinin en kötü, insanı dumura uğratan birer örneğidirler.
Lavrenti Beria, kurbanlarının işkence görmesinden ve acı çekmesinden keyif alırdı; ayrıca genç kadınları dövmeye ve onlara tecavüz etmeye de özellikle eğilimliydi.
Reklam
Yejov, işkencelerini sıklıkla bizzat yapan amansız bir sadistti. Onun gözetimi altında sadece 1937 ve 1938 yıllarında bile, ''devlete karşı işlenen suçlar'' sebebiyle en az 1.3 milyon tutuklama ve 681.692 infaz gerçekleştirildi. ''Gulag'' adı verilen Sovyet çalışma kamplarının yönetiminden de o sorumluydu. Yejov yönetiminde Gulagların nüfusu 685.201 kişi artıp yalnızca iki yıl içerisinde üçe katlandı. Mahkumların en az 140.000'i (ve muhtemelen daha da fazlası) yetersiz beslenme, aşırı yorgunluk ve kamplardaki korkunç koşullar sebebiyle hayatını kaybetti. Pek çok kişi daha kamplara varmak için yapılan sıkıntılı yolculuklarda öldü.
Yejov
NKVD'nin başı olarak, Stalin'e karşı duran herkesi ve hatta yanlış zamanda yanlış yerde olan binlerce kişiyi daha ortadan kaldırmaya tam yetkiliydi. Merhamet ve vicdan azabından tamamen yoksun olan bu adam şunları yazmıştı: ''Faşist ajanlara karşı olan bu mücadelede kimi masum kurbanlar olacak. Düşmana karşı büyük bir saldırı başlatıyoruz, birisine dirseğimizle çarptık diye gücenme olmasın. Bir ajanın kaçmasındansa on masum kişinin acı çekmesi yeğdir. Odun kesiyorsan illa ki talaş saçılacaktır.''
Stalin'in Büyük Tasfiyesi esnasında Nikolay Yejov adında bir baş infazcısı vardı. Boyu 1.50'den kısa olan Yejov'a ''kana susamış cüce'' denirdi.
1917'de büyük bir kargaşa ve şiddet ortamında Lenin, devrimci sosyalist Bolşevik Partisi'ni bir darbe ile iktidara taşıdı. Uzun süreli ve sonunda Lenin'in Kızıl Ordu'sunun zaferiyle sonuçlanan bir iç savaş aynı yılın ilerleyen dönemlerinde patlak verdi. Bu savaşta Bolşeviklerin düşmanları Almanya, Britanya ve ABD dahil Batılı müttefikleri tarafından destekleniyordu.
Reklam
Leningrad
8 Kasım'da Münih'teki bir konuşmada Hitler kükredi: "Leningrad açlıktan ölmeli!" Hitler şehrin ölüm emrini vermişti.
Sayfa 115Kitabı okudu