Batılıların Gözünde İslam

Dar-Ul Ummah

Batılıların Gözünde İslam Gönderileri

Batılıların Gözünde İslam kitaplarını, Batılıların Gözünde İslam sözleri ve alıntılarını, Batılıların Gözünde İslam yazarlarını, Batılıların Gözünde İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
05.09.2006 tarihinde George Bush Hilâfet'ten bahsetmek için döndüğünde şöyle dedi: "Onlar, Hilâfet sisteminin şu andaki İslâm topraklarının tümünü kuşatacak ve bu iğrenç ideoloji çerçevesinde hükmedilecek saygideğer İslâmi Hilâfet Devletlerini kurmak için çaba gösteriyorlar."
Sayfa 31 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Müslümanlar hilafetin dünya sahnesine yeniden dönmesine karar vermeleri ile birlikte batının sıkıntısını oluşturan o uykusuz gecelerin yeniden başlama zamanı gelmiştir.
Sayfa 27 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hilâfet'ten bahsettiğin zaman, uykudayken de uyanıkken de onları uykusuz bırakacak ve batının uykusunu kabusa dönüştürecek bir şeyden bahsetmektesin.
Sayfa 27 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
BİİZNİLLAH
• Kuveyt'te yayınlanan "el-Müctema" dergisi 05.03.1996 tarihli 119. sayısında Amerikan Kongresi Dış İşler Komisyon üyesinin dergi müdürüne şunları söylediğini yazdı: "Bizler gelecek asrın İslâm'ın asrı, İslâm kültürünün asrı olacağına inanıyoruz. Bu durum dünyanın her tarafinda refahın ve barışın artması için bir fırsat oluşturacaktır.〃
Sayfa 23 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
1990'lı yılların başlarında NATO genel sekreteri olan Willy Claes şöyle demektedir: "Aramızda var olan geçmişten gelen ihtilaflardan ve husumetlerden soyutlanmamızın ve he- pimizin gerçek düşmanı olan İslâm'a yönelmemizin vakti şüphesiz ki gelmiştir."
Sayfa 16 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
"İsrail" kuvvetleri 1967 yılında Kudüs'e girdikleri zaman askerleri ağlama duvarının çevresinde topladılar ve Moşe Dayan ile birlikte tezahürat yapmaya başladılar, şöyle dediler: "İşte bugün Hayber'in karşılığı olan gündür... Hayber'in intikamı." "İsrail", Batı'nın haçlılığını kullanarak 1967 savaşından önce gösteriler yapmak üzere taşıdıkları pankartlarla yardımcılarını Paris'te sokağa döktü. Jan Poul Sartre'nin de altında yürüdüğü bu pankartlarda ve bağış sandıklarının tümünde iki kelimeden meydana gelen şu cümle yazılıydı: "Müslümanlarla savaşınız!" Böylece Batı'nın haçlı duygusallığı coştu ve yalnızca dört gün içinde Fransızlar bir milyar frank bağışta bulundular...
Sayfa 15 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Haçlılık zihniyetine Fransızlar da yabancı değillerdir. Zira küfür tek millettir. General Gorua Şam dışındaki Müslüman ordusuna karşı üstünlük elde ettiğinde hemen Emevî Camii yanında bulunan Selahaddin Eyyubî'nin kabrine yöneldi ve ayağıyla mezarını tekmeleyerek şöyle dedi: "İşte şimdi geri döndük ey Selahaddin."
Sayfa 15 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
İngilizlerin büyük müsteşriklerinden Job şöyle diyor:
"İslâm Müslümanların içtimai hayatındaki egemenliğini kay- betti. Günden güne nüfuzu daralmakta ve sınırlı bir alana hapsolmaktadır. Bu gelişmenin büyük bir bölümü herhangi bir dikkatten ve bilinçten uzak bir şekilde aşama aşama tamamlandı. Şu anda bu gelişme çok uzak mesafeye ulaştı ve geri dönmesi de mümkün değildir. Ancak bu gelişmenin başarısı büyük ölçüde İslâm dünyasındaki liderlere ve önderlere, özellikle de onlardan gençlere bağlıdır. İşte bunların tümü laik eğitim ve kültür faaliyetlerinin neticesidir."
Sayfa 14 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
9. Fransa kralı Louis'ın sözleri:
"Savaş yoluyla Müslümanlara karşı zafer kazanmak mümkün değildir. Onlara karşı zafer kazanmak ancak aşağıdaki siyasetlerin takip edilmesiyle mümkündür: -Müslüman liderler arasında fırkacılığı yaymak. Bu gerçekleştirdiği takdirde Müslümanların zayıflamasında etkili oluncaya kadar liderler arasındaki bu çatlağı daha da genişletmeye çalışmak. -İslam ve Arap beldelerinde Salih bir yönetimin kurulmasını sağlamak. -İslam beldelerindeki yönetim sistemlerine rüşvet, fesat ve kadınlarla bozmak suretiyle kaidenin zirveden indirilmesini sağlamak. -İnancı uğrunda canını feda etmeye hazır, vatanı hakkında sadık bir ordunun kurulmasını engellemek. -Bölgede Arap birliğinin kurulmasını engellemeye çalışmak. -Kuzeyde Antakya ile güneyde Gazze arasında uzanan Arap bölgesinde batılı bir devletin kurulmasına çalışmak sonra da bunu doğuya doğru yöneltmek ve batıya varıncaya kadar uzatmak."
Sayfa 14 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
1935 yılında Kudüs'te yapılan misyonerler konferan sında misyoner örgütlerin başkanı olan Samuel Zweimer şöyle diyordu: "Hristiyan devletler tarafından misyonerler olarak görevlendirilen sizlerin Muhammedi ülkelerde önem vermesi gereken husus, Müslümanları Hristiyan yapmak değildir... Bu onlar için hidayet ve şeref olur. Sizin asıl göreviniz, Müslüman'ı Allah ile bir bağı olmayan ve buna bağlı olarak da ümmetin hayatlarında dayandıkları ahlakla herhangi bir bağı bulunmayan bir yaratık haline getirmektir. İşte böylece üstlenmiş olduğunuz bu vazifenizle İslâm memleketlerindeki sömürgeci fethe ulaşmış olursunuz. İslâm memleketlerindeki tüm akılları, onlar için hazırlamış olduğunuz yola uygun olarak ka- bul etmeleri için hazırlayınız. Allah ile olan bağı bilmesinler, bilmek dahi istememelerini sağlayın ve böylece Müslüman'ı İslâm'dan çıkartıp Hristiyanlığa da sokmamış olursunuz. Ardından İslâmi nesil sömürgecinin kendisi için istediğini uygun görür, işlerin ne kadar korkunç olduğuna aldırmaz, rahatını düşünür, tembel olur. Hangi üslupla olursa olsun şehvetlerini elde etmek için koşturur ve şehvetleri hayatlarındaki tek hedefleri olur. Öğrendiğini şehvetleri için öğrenir, mal topladığı zaman şehvetleri için toplar. Şehvetleri uğrunda en yüksek makamları hazırlar... Şehvetlerine ulaşabilmek için her şeyini verir. Ey misyonerler: Bu görevinizi en mükemmel şekliyle tamamlayınız."
Sayfa 12 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.