İslâm toplumsal ilişkilerde adaleti kurmak için savaşır ve adalet düzenine karşı çıkanları cezalandırır. Yoksa insanların iç inanışlarını araştırarak "kâfir" saydıklarını cezalandırmaz.
İslâm kölelik getirmemiş, köleciliği de yıkmıştır. Sadece beyinleri köleleştirilmiş ve dolayısı ile insan iken "araç" olarak eğitilmiş insanlara insanlıklarını yeniden hatırlatmak, onları insan olarak eğitmek için, bir eğitim programı düzenlemiştir. Eski ve çağdaş köleciliğin yaptığının tam aksine, insanları köleleştiren eğitim kurumları açacak yerde, köleleştirilmiş insanların "rehabilitasyon"u için, İslâm toplumu içinde yaygın bir eğitim programı planlamış, bu eğitimi başarıyla geçirenlerin topluma tam anlamı ile eşit bir üye olarak kazandırılmasını da düşünmüştür. Resul-i Ekrem (s.a), eğitimi tamamlanmamış kişilere " köle" denmesini bile yasaklamıştır.