Mrs. Dalloway ''Kimse yoktu. Sözleri kaybolup gitti. Havai fişekler de böyle sönerdi. Kıvılcımları, gecenin içinde yol aldıktan sonra ona teslim olurlar, karanlık çöker, evlerin ve kulelerin siluetlerinin üzerine akar; dağların çıplak yamaçları eriyip karanlığa gömülürler. Ama bütün bunlar artık silinip gitseler bile geceyi doldururlar; renkleri solup, pencereleri görünmez olunca hareketsizleşirler, parlak gün ışığında görünmeyeni onlar gösterirler; -karanlıkta kümelenmiş, birbirlerine sokulmuş şeylerin sıkıntısını ve kaygılarını, şafağın, duvarları beyazlı-grili boyarken, her bir pencereyi yerine oturturken, tarlalardan sisi kaldırırken, sakince otlayan kızıl-kahve inekleri gösterirken getirdiği rahatlamadan yoksun şeylerin; her şey bir kez daha şenlendirir gözleri, yeniden canlanır.''