Doktor o anda sanki çok önemli bir işi varmış da bana çok değer verdiği için işini yarim bırakıp gelmiş gibi hızla odaya daldı ve kimse bu durumu anlamasın diye adeta kapıyı usulca kapadı.. kapı kapanır kanmaz yapmacık bir tavırla geç kalmadığı halde kalmış gibi özür dileyerek masasına geçti..
Kimse sıcaktan şikayet etmiyor. Düşük belli şortlardan, tavı gelmiş ve birazdan fırına verilecek hamur kütlesi gibi aşağıya akan göbekler, sıcaktan daha coşmuş kocaman kahverengi çiller, açıkça kalınca uzatılan, kaşık gibi kıvrılan boyalı ayak tırnakları, kocaman kemik kolyeler, sarkmış memeler gözümü alıyor. Yanımdaki kızın uzun saçları boynuma dolanıyor, boğuluyorum, dudaklarındaki o kıpkırmızı ruj ağzıma, her yerime bulaşıyor, simsiyah deri ayakkabıları nasırıma bulaşıyor, nefes alamıyorum.
Almış yanina da o cüce, fettan kadını. Şairin söylediği gerçekten doğru. Bu bodur kadınlar aysberg gibi , görünmeyen kısımları görünenden çok daha büyük. Kocası nerde bunun yahu? Bu ikisi sevişmişler midir hiç?
Arka masada yeniyetme iki sevgili oturuyordu,kız, sevgilisine buraya ulaşabilmek için ailesine karşı verdiği mücadeleyi, söylediği yalanları anlatıyor, yaptığı bu büyük fedakarlık için takdir edilmeyi bekleyen gözlerle sevgilisine bakıyordu. Ki yapılan bu fedakarlık ileride yapılacakların küçük bir habercisiydi ve karşı taraftan gelecek sevgi ve minnet işaretleri buna degip değmeyeceğini belli edecekti. Çocuk da kızın yanağını okşuyor, " uçarı değilim kadir bilirim " edasıyla kafasını sallayıp duruyordu.pek tabiki kız bu minnetten tatmin olmadi ve yüzünü tuhaf şekillere sokarak tiz sesler çıkarmaya başladı..
Önde oturan çocuk bana pek ilişmezse ve annesi yolda gördüğü Herşey i çocuğa izah etmeye çalışmazsa yanımdaki kadının da pek mendebur olduğu düşünülürse, bu bir saat boyunca kendi mi cenazeye hazırlayabilirim.
" başımızda erkek olmama hali" benim başıma her zaman çorap örmeye devam etti. Senin o rakiyla karişik ter kokunu duymak için bir sürü adamı kokladım, traş olacakları zaman ben de onlarla banyoya girdim. Baksır nedir slip nedir hep başka adamlardan öğrendim. Bornozu, osmanlı havlusunu hep onlarda gördüm. Bir koku duydum hep ama ya rakı Başka kokuyordu artik ya da o tet kokusunun içine o zamanlar olmayan yeni kokular karışıyordu..Ama hiçbiri senin o hafta sonları koktugun gibi kokmuyordu.