1923 gibi bir dönemde, güçlü kadınların temsil edildiği, kadın karakterlere yer verilen öykülerin toplaması olan bir kitap oluşu güzel. Toplumsal Gerçekçi bir yazardan acaba neyi eleştirecek, hangi –hala değişmemiş- ilginç konulardan söz edecek şeklinde otomatik bir beklenti oluşmasını da sanırım normal karşılamamız gerek. Dönem yaşantısı, bilhassa evlilik olaylarına kadınsal bir bakış açısı da özellikle 100 yıl evveli için önemli.
En çok dikkatimi çeken olayın ise parası olanın her şeyi yapabildiği, daha edepli versiyon olaraksa ekonomik olarak güçlü olanın her yerde ve her şekilde güçlü olduğu şeklinde. Aklıma gelen ilk öykülerden olana söyleyebileceğim tek şey ise –Suat Ablacığım- aradan 100 yıl geçti ve dedikoduya neyin sebep olduğunu bilmesek de (bilsek de) emin olduğumuz en iyi durum bunun sürekli olarak yapılmaya devam edeceği. Tiyatro havasında ilerlemesi de oldukça güzel bir noktaydı.
Behire’nin Talipleri, Doğruluk Yüzünden, Saniha Sayfiyede, İstanbul Hanımları Niçin Dedikoduya Sebep Olurlar, Sayfiye’de, Saf Bir Delikanlının Hikayesi ise içindeki öyküler.
Hepimize iyi okumalar dilerim..