Bütün duyuların karıştırılmasıyla, düzenlerinin bozulmasıyla bilinmeze ulaşmak söz konusu... Acılar çok büyük, ama güçlü olmak, şair doğmak gerek ve kendimi şair olarak görüyorum. Bu hiç de benim suçum değil.
" Ey solukları onun, başları onun, devinimleri onun; biçimlerin ve eylemin yetkinliğinin korkunç çabukluğu.
Ey aklın doğurganlığı ve uçsuz bucaksızlığı evrenin.
Bedeni onun! Düşlenen kurtuluş, yeni şiddetin çapraz bağışlamasının kırılması!
Görüşü, görüşü onun! geçit alayındaki bütün eski diz çökmeler ve yükselen acılar.
Aydınlığı onun! Bütün çınlamlı ve devingen acıların ortadan kalkması en yoğun müzikte.
Adımı onun! göçler daha büyük eski istilalardan.
Ey o ve biz! yitik erdemden daha bağışlayıcıdır gurur.
Ey dünya! ve yeni mutsuzlukların açık seçik türküsü!
O tanıdı hepimizi ve hepimiz sevdik onu. Bu kış gecesinde, bir burundan öteki buruna, gürültülü kutuptan şatoya, kalabalıktan kumsala, seslenelim ona, görelim onu, ve gönderelim onu, ve gelgitlerin altında ve kar çöllerinin tepesinde izleyelim görüşlerini, izleyelim soluklarını, izleyelim bedenini, izleyelim aydınlığını."
Aklımın tutsağı değilim ben. Dedim:Tanrı. Özgürlük istiyorum büyük kuruluşta:Nasıl ele geçireceğim özgürlüğü? Bıraktı beni uçarı istekler. Gerek yok artık özveriye ne de kutsal aska. Yerinmiyorum duyarlı yüreklerin çağına. Herkesin kendi aklı var, hoşgörü ve erdemi: Kendime yer ayırıyorum, sağduyunun bu meleksi merdivenin son basamağında.