Ben Selman - Hidayet Yolcusu
Mehmet Hanifi TosunBen Selman - Hidayet Yolcusu Gönderileri
Ben Selman - Hidayet Yolcusu kitaplarını, Ben Selman - Hidayet Yolcusu sözleri ve alıntılarını, Ben Selman - Hidayet Yolcusu yazarlarını, Ben Selman - Hidayet Yolcusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahiretsiz dünya anlayışı, insanı, insan kılacak tüm değer yargılarını yozlaştırdı. Çünkü menfaat temelli değer yargılarının egemen olduğu bir dünyada geçerli olan algı, madde temelli, çıkar merkezli şekillenir.
Allah-insan-eşya tasavvurları bozuk bir toplumdan, insan onur ve izzetine yaraşır bir tavır beklemek ne kadar sahici olabilirdi ki?
Hidayet yolcusu
Ben Selman!
575 yılında İsfehan’ın Ceyy kasabasında doğmuşum. Selman, Müslüman olduktan sonra Allah Resulü’nün bana takdığı ismim. Soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyayı teşrif etmişim. Babam, yaşadığımız kasabanın yöneticisiydi. Dedelerimden Behnüzan, İran hükümdarıymış.
Ben kaçırılmadım. Köleliğim yol arkadaşlarımın ihaneti sonucuydu. Razı oldum çünkü uğruna yola çıktığım hakikatin son durağı olan Medine’ye ulaşmam gerekiyordu. Ulaştım da! Hür olarak çıktığım yolun sonunda hürriyetimi kaybetmiş köle olmuştum ama değecek bir sonuç için bin hürriyet feda edilse yeridir.
Sonunda hakikati buldum. Allah Resulü Muhammed ile tanışıp ona tabi oldum. Tanıştığım günden sonra da bir gölge gibi hayatımın anlamı olan Muhammed ‘den (s.a.s) bir daha ayrılmadım…
Yeryüzü yıldızları serisinin beşinci kitabını okudum. Hayatına yaşadıklarına hayran kaldığım,Hendek savaşında Hendek kazma fikrini veren sahabe Selman Farisi.. #Sahabehayatınıhayatlarınıokumayıçokseviyorum.
Ben Selman - Hidayet Yolcusu
Selman güzel bir insandı.
Unutma namaz, ölçek gibidir, bir mü’minin Allah’a yakınlığını ölçüsüdür.
Dostsuz dünya hayatı, tatsız ve tuzsuz bir meyve gibidir… Acıdır, çürük kokar…
Ölümü unutan, gaflete saplanır, gaflete saplanan ise Rabbin rızasını ve gazabını gözetmez.
“İyi insanla arkadaşlık eden, güzel koku satıcısının yanında duran kimse gibidir. Onun yanında bulunduğu sürece, güzel kokudan yararlanmış olur.
İnsanlar, ne der diye düşünmekten imtina edip
Rabbim ne der diye düşündüm.
İnsan, çamur ve ruhtan müteşekkil bir varlıktır. Akıl, irade ve bilgi ile donatılmıştır.
Allah, dünya nimetlerini sizin önünüze serecek. Ondan ancak ihtiyacın kadarını al! Dünyanın geçici olduğunu, günü gelince biteceğini unutma!
İnsan, ne kadar uzun bir süre yaşarsa yaşasın fark etmez.Bir gün, bir ay, bir yıl, bin yıl….
Gerisi lafı güzaf….
Hayat, üç kelimedir. Doğum, yaşam ve ölüm!
Hayat, dünyaya gözlerini açmakla başlamaz, bilakis henüz anne rahmine düştüğü anda başlamış olur.
Hayat; doğum ve ölüm arasındaki ince çizgi misali değil miydi?
Hayat; kısa ve hızla tükenip giden bir olgu değil miydi?