Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni Gönderileri
Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni kitaplarını, Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni sözleri ve alıntılarını, Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni yazarlarını, Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğruyu, yanlışı egomuzla seçip egomuzla uyguluyoruz. Süperego etkisiyle, korkarak değil ego gücüyle, iradesiyle seçtiğimiz doğru, gerçekten doğru ve güzel olan.
Çocuklar, egoları çok zayıf olarak doğuyorlar ve bu egonun sağlıklı şekilde güçlenmesi gerekiyor. Winnicott, terapinin tek amacının da egonun güçlenmesi olduğunu söylüyor. Vallahi öyle. Egomuz ne kadar güçlü olursa o kadar sağlıklı oluyoruz. Egomuz ne kadar güçlü olursa o kadar iyi oluyoruz.
Bu dünyadaki en büyük yalanlardan biri, süperegonun bizi kurallara uyum sağlayan, medeniyete uyum sağlayan, iyi, güzel, ahlaklı insanlar yaptığı. Yalan okurum, yalan. Freud halt etmiş. Süperegoya falan ihtiyacımız yok iyi insan olmak için.
"Memeyle olan güzel hissi korumak istemenin en güçlü ifadesidir meme reddi." demişti bir psikanalist. Bebeklerden öğrenebilirsek büyüyebiliriz sadece. Bebeklerden öğrenebilirsek birbirimizi büyütebiliriz. Bana bir şeyler öğretmeye çalışırsan büyüyemeyiz. Beni olduğum gibi kabul etmezsen ben arkamı dönüp giderim.
"Çok üzüntülü bir filmdi. İzleyince çok üzüldüm.", "Çok acı bir romandı. Okuyunca çok üzüldüm." cümleleri gerçeği yansıtmaz aslında. İçinizdeki acı üzerinden bağ kurabilirsiniz sadece, gözlemlediğiniz herhangi bir acıyla. O acıyı değil içinizdeki acıyı daha iyi anlarsınız. Empati de budur nitekim. Kişinin kendi içindeki duygular üzerinden bir başkasının duygularını tanıyabilmesidir.
Yaratıcılık canlıdır çünkü. Ve bulaşıcıdır.
Canlılık, harekettir. Yaratılmış eylemle irtibata geçtiğinizde sizde de başlar o hareket, çok daha hafif seviyede de olsa.