Benim İki Dünyam

Sergio Chejfec

Oldest Benim İki Dünyam Quotes

You can find Oldest Benim İki Dünyam quotes, oldest Benim İki Dünyam book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İz.
İnsan, eylemlerinin özünde saklı ilkel bir içgüdü yüzünden, bir biçimde geçici işaretler bırakmak istiyor geride..
Sayfa 41 - JaguarKitabı okudu
Kendimi gözlendiğim ve hareketlerimle değerlendirildiğim düşüncesinden de, bu değerlendirmelerin sonucunu kestirememekten gelen acizlik duygusundan da kurtulamıyordum; nerede ne yaptığımdan tümüyle bağımsız bir şeydi bu.
Sayfa 56
Reklam
Eski zamanlarda olduğu gibi, yürüyüşçülerin yalnızca o yürüyüş sırasında kendisini gösteren bir şeyle karşılaştıklarını, dünyanın o zamana kadar gizli kalmış yönlerinden birini yahut doğadaki bazı ilişkileri ilk kez keşfettiklerini hissettikleri bir an yaşamak gibi bir şey bende hiç olmadı. Ben hiçbir zaman bir şey bulmadım, yalnızca arada bana farklı ya da yenilikçi gelen şeyler karşısında bulanık düşüncelerim oldu, ama onlar da hemen gelip geçti. Şimdi düşünüyorum da, nostaljik kaygı ya da içi boş nostalji diye adlandıracağım bir tür kaygı hissetmek için yürümüştüm ben. Bu kaygı, aslında insanın gerçek bir nostalji hissetme seçeneği mevcut olmadığında beliren bir nostaljiden mahrum olma duygusudur. Bu seçeneksizliğin pek çok nedeni olabilir. Şimdi bunu açıklamaya kalkarsam, bende epeyce olan ''ödünç alınmış'' düşüncelerime başvurmam gerekir; ki her ne kadar ödünç alınmış dediysem de bana ait olmadıklarını düşünüyor değilim; tam aksine...
Sayfa 56 - 56, 57
İnsan, şehirleri pek çok şekilde tanımlayabilir, ama ben bunlardan her birini anlatmak için ''sessiz'' kelimesini kullanırdım. Uyuklayan, sessiz, bekleyişlerin hep uzun olduğu ve herkesin o bekleyişlerin kurbanı olduğu şehirler...
Sayfa 47
Genelleştirmek istemiyorum ama aslında bu, nesnelerin bize hep dayattığı bir durum, üstelik yalnızca üretilenlerin değil: Nesneler, parçası oldukları tarihi gizlemek için bütünüyle bir dilsizlik içindedir. Birisi zorlarsa konuşurlar; konuşmayanı konuşturmak için geliştirilmiş koca bir endüstri var. Belli bir dönem boyunca edebiyatın da bunun için var olduğuna inandım, genel olarak kitapların -ya da aslında bir biçimde yazılmış tüm kelimelerin: Yazılı kelime, mevcut olanın karşısına çıkar, çünkü onu yazıya dökmek ister. Sonra konuya önem vermemeye başladım; artık yalnızca bazen, şimdi olduğu gibi, bir nesneye dair bir anlatı kurarken hatırlamakla yetiniyorum.
Sayfa 68
Yani neredeyse her şey beni yürüyüşlerimden vazgeçmeye çağırıyor: Hem bulunması imkansız olan aradığım şey hem de aslında bir hiç olan bulduğum şey. Yine de apansız ve tutarsız bir arzu beni ele geçiriyor ve her şeyi boş verip sokaklara çıkmaktan kendimi alamıyorum. Yeni bir yere gittiğimde, bende harekete geçen ilk duygu merak oluyor: Belki biraz naif, hatta muhtemelen biraz vitalist gelecek ama oradaki hayatı, o yerin adetlerini tanımayı arzuluyor, onların arasına dalmak, alışkanlıklarını edinmek istiyorum. Keşfedilesi bir okuma, yaşanası bir hikaye arıyorum.
Sayfa 26 - 26, 27
Reklam
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.