En büyük meselemiz budur; mâzi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız, hepimiz Hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" dâvâsı içinde yaşıyoruz.
Bursa, Türk ruhunun en halis ölçülerine kendiliğinden sahiptir denebilir. Bu hakikati gayet iyi gören ve anlayan Evliya Çelebi, Bursa'dan bahsederken "ruhaniyetli bir şehirdir" der.
İnsanoğlu mesut olunca bütün varlık nasıl değişiyor; ölüme kadar her şey nasıl sevimli, cana yakın oluyor, hiçbir şey kendi alın teri kadar insanı tatmin edemez.