Yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senâdan, Sevgili Peygamberimize, O’nun Ehl-i Beyt’ine ve tüm sahâbesine sınırsız salât-ü selâmdan sonra! Beşair'ul - Hayrat
Bu fakirin bu salevât-ı şerife ile tanışmam büyük bir zulme ve iftiraya maruz kalmam neticesinde 2011 yılının sonunda girip, 2012 yılının sonunda çıktığım Medrese-i Yûsufıyye’de olmuştur.
Tarafıma gönderilen binlerce mektuptan birinde bir kardeşimiz bana bu salevât-ı şerîfenin fotokopisini göndermişti. Hapisten çıktığım günden beri kıymetli cemaatimi bu salevât-ı şerife ile tanıştırmak istedimse de meşguliyetlerimin çokluğu yüzünden ancak 2014 yılının Şabân-ı Şerif ayında buna muvaffak olabildim.
Tabî ki bana gönderilen fotokopi Türkçe bir kitaptan alman 6-7 sayfalık bir bölümdü ve hapiste bu hizbin kaynakları hakkında araştırma yapma imkânım yoktu. Hapisten sonra Süleymâniye Kütüphanesinden temin ettiğim bazı kaynaklar arasında nüsha tekabülü yapmak suretiyle bu hızb-i şerifin en sahih mükemmel metnini sizlere arzetme imkânı bulabildim ki bundan dolayı Rabbime çok hamdederim.
Şâbân-ı Şerif ayının Rasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemjm ayı olması ve Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)Efendimiz’e salevât getirmemizi emreden Ahzâb Sûresi’nin 56. âyet-i kerimesinin bu mübarek ayda nâzil olmuş bulunması da çok mübarek bir tevâfuk olarak görülebilir.
Rabbimiz cümlemize bu salevât-ı şerîfeyi özellikle Şâbân-ı Şerif ayında Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e karşı tam bir mehabbet ve râbıta üzere okuyarak yüce gavs Abdülkadir-i Geylânî (Kuddise Sirruhû) Hazretlerinin beyan ettiği müjdelere nâil olmayı müyesser eylesin. Âmîn.