Bu satırları yapayalnız, akıl danışacağı yahut ona yol gösterecek kimsesi olmayan ve kalbine hiç bir zaman söz geçiremeyen zavallı bir kızın yazdığını unutma.
Yüce Tanrım! sevinç ve mutluluk insanı nasıl da güzelleştiriyor!
İnsanının kalbi aşkla nasıl da coşuyor, kalbini başka birinin kalbine dökmek, herkesin mutlu olmasını, gülücükler saçmasını istiyor.
Gökyüzü öylesine açık ve yıldızlıydı ki, ona bakınca insan ister istemez kendisine soruyor: Böylesine bir gökyüzünün altında dargın ve kaprisli insanlar yaşayabilir mi?
Yanılmamıştım! Çok çekici, esmer bir kızdı. Kara kirpiklerinde ya deminki olaydan ya da önceki mutsuzluğundan - bilmem hangisinden- kalma yaşlar ışıldıyordu. Ama dudaklarında da bir gülümseme hazır bekliyor gibiydi.